21. gün – Teyze Sofrası

Büyük teyzemin bu harika sofrasını, fotoğraf makinamı evde unutmuş olmama rağmen cep telefonuyla çektiğim fotoğrafıyla yayınlıyorum. Menüyü unutmamak adına buraya kaydetmek istedim. Çünkü güzel lezzetlerden oluşan gayet dengeli bir menü olduğunu düşünüyorum.

* düğün çorbası
* kadınbudu köfte
* beşamel soslu patates
* fırında paçanga böreği
* domatesli közlenmiş patlıcan ve biber salatası
* yeşil salata
* tiramisu

Ayrıca teyzem ikramına Arap kahvesi & taze hurma eşliğinde başlayarak hepimize Mekke’de, Medine’de açtığımız oruçları anımsattı. Ben de o topraklara evladımla da gitmeyi diledim Allah’tan.

Ramazan’ın olması gerektiği gibi yaşandığını gördüğüm tek mekan oralar.. İftara yakın sokaklarda insanların birbirlerine oruç açtırmadaki yarışlarını görmelisiniz. Cami avlusuna kurulan sofraların başlarında, sofra sahipleri gelip geçenleri kollarından tutup sürekli sofralarına davet etmekteler, öte yandan başka bir hayırsever bir kamyonetin arkasından sıcak çorba veya birer porsiyonluk hazırlanmış iftariyelikleri dağıtmakta.. Öyle tatlı bir telaş var ki herkeste.. Bu güzelliği yerinde görmek, bizzat içinde olmak harika birşey.  Allah her müslümana o kutsal topraklara bir kerecik dahi olsa gitmeyi nasip etsin diye dua ediyorum hep. Çünkü kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar güzel ve aklıma geldiğinde gözlerimdeki yaşlara engel olamadığım bir duygu o havayı teneffüs etmek..

20. gün – İftar Menüsü

Dünkü iftar davetim için hazırladıklarım şöyle;

* süzme mercimek çorbası
* fıstıklı pilav
* salçalı biftek & patates püresi
* mantarlı sütlü börek
* yeşil salata
* sakızlı güllaç

Sofrada bu aralar favorimiz olan beyaz peynir, maydonoz ve taze nane üçlüsü de vardı. Aslında taze reyhan da olsa daha da güzel olacak. Maraş’ta eşimin halasında çerkez ekmeği ile beraber, peyniri yeşillikler eşliğinde yediğimizden beri soframızdan eksik etmiyoruz. Sıcacık ramazan pidesiyle de çok iyi oluyor. Bu basit ama lezzetli servis önerisini de paylaşayım istedim.

Ayrıca yeşil salataya da beyaz peynir serptikten sonra üzerine susam kavurup ekledim. Bu şekilde de nefis oluyor, denemenizi tavsiye ederim.

18. gün – Pratik bir iftar menüsü

Geçen hafta, arkadaşlarla hepimizin eşlerinin ayrı yerlerde davetleri olunca biz de hanımlar olarak Merve’de toplandık. Bu Ramazan’ın en neşeli iftarını yaşadım diyebilirim. Çocukların seslerinden zaman zaman konuştuğumuz lafı unutup daldan dala atladığımız anlar olmasına rağmen çok şükür güzel vakit geçirdik. Gelelim Merve’nin pratik ve lezzetli menüsüne;

* domates çorbası
* soya soslu sebzeli tavuk
(mutlaka denemenizi tavsiye ederim, tarif için tık)
* fırın makarna
* yoğurtlu semizotu salatası
* imambayıldı
* profiterol

Yoğurtlu semizotu salatası için de; semizotları ayıklanıp yıkanır. Yoğurt ve mayonez ile karıştırılır ve biraz zeytinyağ ve sarımsak eklenir. Tuz ve nane ilave edilip servis edilir..

15. gün – İmambayıldı ve pratik bir menü…

Anneannemin sofrasından vereceğim tariflerim var sırada, ama ben hala ayrıntılarıyla öğrenemedim anneannemden. O yüzden bugünkü iftar davetimden bahsetmek istiyorum. Havanın kararmasına yakın alelacele çekilmiş iki fotoğrafım var sadece.. Menüm yine herzamanki pratik tariflerimden oluşuyor. Bugün için ilk defa denediğim imambayıldı var bir de.. İmambayıldının tarifini haftasonu teyzem, kendi kayınvalidesinden öğrendiği şekliyle anlattı. Normalde çok aram olmamasına rağmen, ben bu haliyle sevdim. Sizlere de tavsiye ederim.

İMAMBAYILDI

MALZMELER

1 kg. patlıcan
4 kuru soğan
4 domates
1/2 demet maydonoz
5-6 sivri biber (acı olması tercih edilmelidir)
1 kırmızı biber
1 baş sarımsak (10-15 diş)

2 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker

1 yemek kaşığı un + 1/2 bardak su
1 çay bardağı zeytinyağ

YAPILIŞI

Ay şekilnde doğranmış soğan, küp küp doğranan domates, biberler ve kıyılan maydonoz ile güzelce harmanlanır. Sarımsaklar da bütün olarak ilave edilir.
Tuz ve şeker de eklenip geniş ve derin bir tencerenin dibine bu karışımın birazı, daha çok soğanlı kısmı alınarak yayılır.
Üzerine, daha önceden tuzlu suda bekletilen patlıcanlar baş parmak kadar doğranıp sıkı sıkı dizilir. Bir sıra patlıcan, bir sıra salatalı karışım patlıcanlar bitene kadar aynı şekilde tencereye dizilir.
Son olarak en üstte salatalı karışım kalacak şekilde dizdikten sonra üzerine biraz su gezdirilerek yüksek ateşte, tencerenin kapağı kapalı olarak, kaynayana kadar pişirilir. Sonra altı kısılıp 20 dakika kadar daha pişirilir.
Bir kasede un ve su karıştırılıp tencereye dökülür. Zeytinyağ da ilave edilip 5-10 dakika daha pişilir. (ben biraz daha uzun pişirdim.)

Menü;
domates çorbası, hasanpaşa köfte, pilav, kabaklı erişteli börek, imambayıldı, elmalı savyer ve arkadaşım Hilal’in getirdiği haşhaşlı tatlı…

Kabaklı böreği küçük karelere kesip kanepe gibi üzerlerine kürdan batırarak, köftenin yanında servis ediyorum. Tek lokmalık olduğu için daha çok beğeniliyor. Bu tarz servis önerileri benim çok işime yarıyor. Arkadaşım Müge’nin blogunda böyle servis fikirlerini görüp çok beğenirdim, şimdilerde kendisi sitesindeki servis önerilerini bir başlık altında toplamış. Eğer siz de benim gibi bu tarz incelikleri sofralarınızda kullanmaktan hoşlanıyorsanız, mutlaka göz atın derim…

10. gün – güzel bir iftar menüsü

Onuncu günde çok güzel bir sofraya konuk oldum. Bu sefer fotoğraf makinam yanımdaydı, evet fotoğrafları çektim ama tarifleri almadan geldim. Tabi, ev sahibemiz sevgili Hatice ilk fırsatta tarifleri bana yollayacak. Şimdilik bence iftar için çok ideal ve güzel olan menüsünü paylaşayım.

iftar menüsü:

  • minik köfteli yoğurt çorbası
  • patlıcanlı köfteli şiş
  • bezelyeli pilav
  • patatesli börek
  • zeytinyağlı fasulye
  • yoğurtlu közlenmiş kırmızı biber salatası
  • karışık yeşil salata

5. gün – ilk davet

Benim mutfakta çok hızlı bir yardımcım var. Dolabı açtığım anda yanımda biter, ben daha içinden alacağımı almadan kapağını kapatır. Bu yardımcım çok iyidir, hoştur da biraz kendi bildiğini okur, itiraz etsem asla kabul etmez. Ona göre, fırın en yüksek derecede çalışacak, ufak mutfak aletleri hep ortada olacak ki ihtiyacımız olduğunda çekmeceyi açmak zorunda kalmayalım vs. vs… İşte bu yüzdendir ki; ben yukarıdaki sofrayı hazırlarken, bu şirin yardımcıma bugünlük izin verdim. O babasıyla gezmeye gitti, ben de mutfağımda özgürce yemeklerimi pişirdim. Ne kilidi açık kalmış dolabı dağıtan oldu arkamdan, ne tezgahın kenarından taşan tava saplarına uzanan, ne de biberon suyuyla yerleri silen (sonra da kayıp düşen)..

Bu akşam teyzelerimi ağırladım. Üç tane yaşıt bebeğin ortalıkta koşturup durduğu hareketli (!) bir akşam geçirdik. Şimdilik sadece bir sofra fotoğrafım var, detaylar yarına…

Menü;

– mercimek çorbası
– mantarlı et sote , patates püresi, fıstıklı pilav
– zeytinyağlı barbunya
– erişteli kabaklı börek
– yeşil salata

– sakızlı güllaç

1. gün – Hafif bir iftar teklifi..

Ramazan’ın ikinci gününden merhabalar!

Çok şükür bu kutlu aya eriştik. Artık Ramazan ayını karda kışta yaşadığımız günler çok geride kaldı.. Mevsimin giderek yaza denk gelmesi beni ilk başlarda çok tedirgin etse de anladım ki; Allah her mevsimde orucun kolaylığını da veriyor. Bu ayda işlediğimiz her güzel fiil için bin kat bonus sevaplar kazanacak olduğumuzu düşününce, bu uzun oruçlar karlı birer yatırım olarak görünüyor gözüme.. İnşallah orucu sadece yeme-içmeyi kesmekten ziyade, bütün azalarımızla günahlardan uzak duracak şekilde tutabilenlerden oluruz bu sene. Bu vesileyle hepinizin Ramazan ayının mübarek olmasını diliyorum.

İlk iftar soframız için, bu akşam eşimin isteği üzere mercimek çorbası+lazanya pişirdim. Bütün gün boş duran mideye iftarda yüklenmemek adına, bu yıl da geçen yıl olduğu gibi az çeşitli ama besleyici menüler hazırlamak istiyorum. Sizlere de fikir olması açısından fırsatım oldukça paylaşmayı düşünüyorum.

Lazanya için kutusunun üzerindeki tarifi uyguladım. Genelde her markanın kutusunda tarifi yazıyordur diye tahmin ettiğimden ayrıca buraya yazmıyorum. Yine de arzu eden olursa yayınlayabilirim.

BOLONEZ SOSLU LAZANYA

MALZEMELER

10 adet lazanya
40 gr. tereyağ
40 gr. parmesan peyniri (normal kaşar peynir kullandım)
800 gr. süt
40 gr. un
küçük hindistan cevizi (kutuda arzuya göre yazıyor, ben kullanmadım)
1 kuru soğan
300 gr. kıyma
4 domates
2 havuç
3 diş sarımsak (ben kullanmadım)
tuz

YAPILIŞI

Beşamel sos için; tereyağ eritilir ve içine un ilave edilir. Topaklaşmanın önlenmesi için sürekli karıştırılarak süt ilave edilir. Tuz ve hindistan cevizi eklenip kaynatılır.

Kıymalı sos için; soğan ince ince doğranır veya benim yaptığım gibi rendelenir. Soğan sıvıyağda kavrulur. Sarardıktan sonra rendelenmiş havuç da ileve edilip biraz daha kavrulur. Kıyma da eklenip orta ateşte kavurma işlemine devam edilir. Kıyma kavrulduktan sonra küp küp kesilmiş domates ve sarımsak ilave edilir. Tuz serpilip ara sıra karıştırmak suretiyle, tencerenin kapağı kapatılarak domatesler pişene kadar beklenir.

Fırın kabı yağlanıp, kıymalı sostan biraz dökülür, üzerine beşamel sostan da dökülüp bir kat lazanya döşenir. Üzerine yine kıyma+beşamel sos dökülüp, lazanya serilir ve en üstte sos kalacak şekilde lazanya bitene kadar kat kat devam edilir. En üzerine peynir rendesi serpilip, 200-220 derecelik fırında 20 dakika kadar pişirilir.

not: Lazanya hamurunu önceden haşlamanıza gerek yok. Beşamel sosu biraz sulu tutarsanız fırında yumuşacık pişiyor.

Ayrıca ben iki kişi olduğumuz için yaklaşık 6-7 yaprak lazanya kullandım. Siz de ikram edeceğiniz kişi sayısına göre ayarlama yapabilirsiniz.

Annemin Çay Daveti

Yine annemden bir sofra ile devam ediyorum.

menümüzde;

yalancı perde pilavı
kıymalı muska börek
zeytinyağlı enginar
karışık sebze salatası
fasulye saltası
yeşil salata

ve tatlı olarak da;
limonlu cheesecake ve kuru baklava vardı.

Annemin akşam yemeği menüsü & Yalancı perde pilavı

Bu sofra annemin bir akşam yemeği davetinden..

Menüde;
düğün çorbası,
yalancı perde pilavı,
patates püresi & et sote,
karalahana dolması,
z.yağlı fasulye,
kabaklı enginar salatası ve
semizotlu yeşil salata vardı.

Bence bu menünün en güzel tarifi yalancı perde pilavıydı. Klasik perde pilavından çok daha pratik ama bir o kadar da lezzetli bir tarif olduğunu söyleyebilirim.

YALANCI PERDE PİLAVI

MALZEMELER

kişi sayısınca milföy hamuru
bir adet bütün tavuk
2 su bardağı pirinç
1 servis kaşığı kadar tereyağ + yarım çay bardağı sıvıyağ
1 kuru soğan
1 su bardağı kabukları soyulmuş badem
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı safran
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı dolma baharı
kakule

YAPILIŞI

Pirinç, sıcak ve tuzlu suda bir kaç saat bekletilir.
Tencerede eritilmiş tereyağ ve sıvıyağ karışımında, küçük küçük doğranmış soğan kavrulur. İçine sıcak suda bekletilip kabukları soyulmuş olan badem ilave edilir. Bademler biraz pembeleşene kadar kavrulur. Daha sonra suyu süzülen pirinç de tencereye alınıp, pirinçler şeffaflaşana kadar kavurma işlemine devam edilir. Bu arada kavurma sırasında tuz da ilave edilir. Sonra diğer baharatlar da pirince eklenip, dört bardak tavuk suyu da ilave edilir, ve suyu çekilene kadar pişirilir. Suyu çekildikten sonra ocağın altı kısılıp, pilav demlenmeye bırakılır.

Bütün tavuk haşlanıp iri parçalar halinde didiklenir. Karabiberle karıştırılıp demlenmiş pilav ile karıştırılır.

Milföyler unlanmış tezgahta hafifçe açılarak büyütülür. İçine soğumuş olan pilavdan büyükçe bir kaşık dolusu konup bohça şeklinde katlanır. Katlanan kısımlar alta gelecek şekilde yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı sürülüp bademle süslenerek 180 derecelik fırında üzerleri kızarana kadar pişirilir.