Komşu Fırın'da ekmek pişirdim..

Geçen hafta sonundan beri anlatmak istediğim bir etkinliğe katıldık annemle.. Komşu Fırın’a ekmek pişirmeye gittik. Her etkinlikten sonra söylediğimiz gibi; yine iyi ki gelmişiz dedik.

Gittiğimizde sıcacık ekmekler, kruvasanlar kahvaltı için bizi bekliyordu. Ben evden çıkmadan birşeyler atıştırmış olduğum için, çayımın yanında sadece Suadiye Komşu Fırın’da çıkan çikolatalı enfes kekten yedim. Ayrıca yalnızca yılbaşında üretilen yılbaşı ekmeğinden tattık, fırından çıkar çıkmaz.

Karnımızı doyurduktan sonra geçtik tezgahın başına. Önce ben sadece kamera arkasından izledim bütün aşamaları. Sonra herkes dinlenirken, bir ekmek de ben pişirdim. Ekmek pişirmek öyle basit birşey değilmiş anladım. Hamuru yoğurma süresi var, dinlendirme süresi var, yoğurma şekilleri var ve hatta üzerine atılan kesiğin bile usulü var. İşin en çok bizi zorlayan kısmı o kesikleri atmak oldu desem, inanır mısınız? Bu aşamalarda her ince ayrıntıyı bizlere sıkılmadan anlatıp sorularımızı cevaplayan Nevzat Usta’ya da çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bu etkinliğe bizi davet eden Eda Hanım’a ve Özlem Hanım’a da çok çok teşekkürler..

Pişirdiğimiz ekmeklerin yanısıra bir sepet dolusu kurabiye, kek ve ekmek çeşitleriyle döndük evimize. Sepetimizde zinde ürünlerden de vardı. Zinde ürünler tahmin edebileceğiniz üzere kalorisi düşük ürünler. Zinde kurabiyeyi özellikle çok sevdim. İçinde şeker yok, pekmez ve kuru üzüm var. Diyet yaparken çayın yanına birşeyler arayanlar için mükemmel bir alternatif, şiddetle tavsiye ediyorum.. Diyet yapmayanlara da vişneli çikolatalı keki tavsiye ediyorum 🙂

o gün çektiğim bütün fotoğrafları görmek için lütfen aşağıdaki kutucuğu tıklayın..

komşu fırın

Lezzet okulunda bir gün..

Geçtiğimiz haftasonu annemle beraber Kalamış yollarına düştük. Hobimle Lezzet Okulu’nda Softbowl’un davetlisi olarak çay saati dersine katıldık beraber. Şefimiz Hayal Demirkol ile Softbowl ürünlerini kullanarak birkaç tarif denedik.

İlk defa bir lezzet okulunda bloggerlarla beraber yemek pişiren biri olarak bu işten çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Bizi bu güzel organizasyona davet eden sevgili Sevil‘e özellikle teşekkür ederim.

Annem poğaçalara şekil verirken ben de çayımın yanında fırından yeni çıkmış mısırlı muffinlerin tadına baktım.

Daha sonra, ortası çukur kalıplarda pişen muffinlerin içlerini krem peynirle doldurup dereotuyla süsledik..

Poğaçaları tepsiye dizmeden önce yağlı kağıt yerine kullanılabilen silikomatı çok kullanışlı buldum. Hatta annem hemen çıkışta bir tane kendine satın aldı.

Mayalanmakta biraz yavaş davrandığı için ümidi kestiğimiz poğaçalarımız fırından çıktığında puf puf olmuşlardı. Lezzeti de muhteşemdi tabiki.. Bu güzel tarifleri bizimle paylaştığı için şefimiz sevgili Hayal‘e de çok teşekkür ederiz…

Ezme Sebze Çorbası (YE#32)

Lama‘nın ev sahipliğini yaptığı 32. etkinlik “Çorba YE” için yaptığım bu çorbanın tarifi Leman C. Eryılmaz’ın kitabından. Asıl tarifte patates, pırasa, havuç, lahana ve kereviz kullanılıyor ama ben sadece havuç ve patates ile yaptım.

MALZEMELER
3 tane patates
2-3 tane havuç
2 kaşık yağ
1 kaşık un
et suyu veya su
1 tane soğan
tuz
terbiyesi için;
1 yumurtanın sarısı
1 su bardağı süt

YAPILIŞI
Sebzeler ayıklanıp doğrandıktan sonra doğranır.
Tencerede rendelenmiş soğan ve yağ kavrulur. Soğanlar ölünce, un ilave edilip karıştırılır.
Patates hariç diğer sebzeler de ilave edilip hafifçe öldürülür. Et suyu veya su ilave edilip sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Patates çabuk piştiği için en son ilave edilip biraz daha pişirilir.
Çorba blendırla ezilip başka bir tencereye tel süzgeçten geçirilerek aktarılır.
Ayrı bir kasede bir yumurtanın sarısı ezilip içine 1 bardak süt ilave edilir. Bu terbiye çorbanın suyuyla karıştırılarak ılıtılır ve kaynayan çorbaya ilave edilir.