Muhabbet Sofrası

Bugün yüzümden eksik olmayan gülümsemeyi, bu sofranın etrafında toplandığımız arkadaşlarıma borçluyum. Her görüşmemde, “iyi ki onlarla karşılaşmışım” dediğim arkadaşlarım.. İyi ki geldiler ve evimizi şenlendirdiler..

Gelelim menüye;
mantarlı börek, kaşarlı poğaça,
telşehriyeli tavuk salatası, enginarlı kabak salatası ve yeşil salata.
Tatlı olarak da; acıbademli pasta (merve’den) ve elmalı kranç (tarifi yakında)

Akşam yemeği menüsü & Mantar soslu biftek

Annemin bu güzel sofrasına, kayınvalidem ve kayınbabam ile misafir olduk. Yasir’in ilgi ve sevgiden bolca şımardığı güzel bir akşam geçirdik.
Gelelim annemin menüsüne ve tariflere..

– düğün çorbası
– mantar soslu biftek
– elma dilim patates kızartması
– pirinç pilavı
– zeytinyağlı çalı fasulye
– zeytinyağlı enginar
– fırında paçanga böreği
– tatlı olarak da frigo

MANTAR SOSLU BİFTEK

1. Kişi sayısına göre alınan biftekler, tereyağda arkalı önlü rengi dönene kadar kızartılır.
2. Yayvan bir tencereye bir bütün soğan ve biftekler, salçalı su ile birlikte konup etler yumuşayana kadar kısık ateşte pişirilir. Etler suyunu çektikten sonra fırın tepsisine dizilir.
3. Yıkanmış mantarlar doğranıp sıvıyağda sotelenir. İçine bol karabiber eklenip sotelenmeye devam edilir. 4. Mantarlar suyunu salıp çektikten sonra tuz ve bir paket çiğ krema ilave edilip azıcık daha pişirilir.
5. Bu mantarlı karışım tepsideki bifteklerin üzerlerine pay edilir.
6. Hepsinin üzerlerine bol kaşar peynir rendesi serpilir ve her bir bifteğin üzerine fındık tanesi kadar da tereyağ parçası konup biberle süslenir.
7. Servisten 15 dk. önce fırına verilip kaşarlar eriyene kadar pişirilir ve sıcak sıcak servis edilir.

28. gün – iftar menüsü

Geçen haftasonu Merve’nin davetlisiydik. Menüsünü ben çok beğendim. İftar davetleri sona ermiştir artık ama ideal bir akşam yemeği menüsü olduğu için fikir olması açısından yayınlıyorum.

Kuru sebze çorbası
Hünkar beğendi & et sote
Bademli, şehriyeli pilav
Nişastalı peynirli börek
Peynirli, cevizli rulo kırmızı biber
Zeytinyağlı barbunya
Cacık

ve tatlı olarak da; hurmalı pasta vardı. Merve, tarifi cafe pepela‘nın blogundan almış. Kesinlikle denenecekler listesine alındı, çok lezzetliydi.

24. gün

Hergüne bir tarif projesinde duraklamalar var sevgili okur. Olur ama böyle değil mi? Blog sahibi son haftasını davetlerde gezerek geçirince yeni tarifler denenemedi, onu bırak arşivdekilerin tarifleri bile anneden öğrenilip yazılamadı. Bütün umutlar cuma günkü davete kaldı. O da diğer günlerin tekrarı olmasına rağmen, blogu ihmal etmemek adına kayda geçirildi.

İşte menü;
– maraş usulü tarhana çorbası
– salçalı biftek & patates püresi
– fıstıklı pilav
– erişteli kabaklı börek
– sirkeli patlıcan
– yoğurtlu semizotu salatası (bu sefer mısır ve ceviz ilavesiyle)
– çikolata soslu etimek tatlısı

21. gün – Teyze Sofrası

Büyük teyzemin bu harika sofrasını, fotoğraf makinamı evde unutmuş olmama rağmen cep telefonuyla çektiğim fotoğrafıyla yayınlıyorum. Menüyü unutmamak adına buraya kaydetmek istedim. Çünkü güzel lezzetlerden oluşan gayet dengeli bir menü olduğunu düşünüyorum.

* düğün çorbası
* kadınbudu köfte
* beşamel soslu patates
* fırında paçanga böreği
* domatesli közlenmiş patlıcan ve biber salatası
* yeşil salata
* tiramisu

Ayrıca teyzem ikramına Arap kahvesi & taze hurma eşliğinde başlayarak hepimize Mekke’de, Medine’de açtığımız oruçları anımsattı. Ben de o topraklara evladımla da gitmeyi diledim Allah’tan.

Ramazan’ın olması gerektiği gibi yaşandığını gördüğüm tek mekan oralar.. İftara yakın sokaklarda insanların birbirlerine oruç açtırmadaki yarışlarını görmelisiniz. Cami avlusuna kurulan sofraların başlarında, sofra sahipleri gelip geçenleri kollarından tutup sürekli sofralarına davet etmekteler, öte yandan başka bir hayırsever bir kamyonetin arkasından sıcak çorba veya birer porsiyonluk hazırlanmış iftariyelikleri dağıtmakta.. Öyle tatlı bir telaş var ki herkeste.. Bu güzelliği yerinde görmek, bizzat içinde olmak harika birşey.  Allah her müslümana o kutsal topraklara bir kerecik dahi olsa gitmeyi nasip etsin diye dua ediyorum hep. Çünkü kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar güzel ve aklıma geldiğinde gözlerimdeki yaşlara engel olamadığım bir duygu o havayı teneffüs etmek..

20. gün – İftar Menüsü

Dünkü iftar davetim için hazırladıklarım şöyle;

* süzme mercimek çorbası
* fıstıklı pilav
* salçalı biftek & patates püresi
* mantarlı sütlü börek
* yeşil salata
* sakızlı güllaç

Sofrada bu aralar favorimiz olan beyaz peynir, maydonoz ve taze nane üçlüsü de vardı. Aslında taze reyhan da olsa daha da güzel olacak. Maraş’ta eşimin halasında çerkez ekmeği ile beraber, peyniri yeşillikler eşliğinde yediğimizden beri soframızdan eksik etmiyoruz. Sıcacık ramazan pidesiyle de çok iyi oluyor. Bu basit ama lezzetli servis önerisini de paylaşayım istedim.

Ayrıca yeşil salataya da beyaz peynir serptikten sonra üzerine susam kavurup ekledim. Bu şekilde de nefis oluyor, denemenizi tavsiye ederim.

15. gün – İmambayıldı ve pratik bir menü…

Anneannemin sofrasından vereceğim tariflerim var sırada, ama ben hala ayrıntılarıyla öğrenemedim anneannemden. O yüzden bugünkü iftar davetimden bahsetmek istiyorum. Havanın kararmasına yakın alelacele çekilmiş iki fotoğrafım var sadece.. Menüm yine herzamanki pratik tariflerimden oluşuyor. Bugün için ilk defa denediğim imambayıldı var bir de.. İmambayıldının tarifini haftasonu teyzem, kendi kayınvalidesinden öğrendiği şekliyle anlattı. Normalde çok aram olmamasına rağmen, ben bu haliyle sevdim. Sizlere de tavsiye ederim.

İMAMBAYILDI

MALZMELER

1 kg. patlıcan
4 kuru soğan
4 domates
1/2 demet maydonoz
5-6 sivri biber (acı olması tercih edilmelidir)
1 kırmızı biber
1 baş sarımsak (10-15 diş)

2 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker

1 yemek kaşığı un + 1/2 bardak su
1 çay bardağı zeytinyağ

YAPILIŞI

Ay şekilnde doğranmış soğan, küp küp doğranan domates, biberler ve kıyılan maydonoz ile güzelce harmanlanır. Sarımsaklar da bütün olarak ilave edilir.
Tuz ve şeker de eklenip geniş ve derin bir tencerenin dibine bu karışımın birazı, daha çok soğanlı kısmı alınarak yayılır.
Üzerine, daha önceden tuzlu suda bekletilen patlıcanlar baş parmak kadar doğranıp sıkı sıkı dizilir. Bir sıra patlıcan, bir sıra salatalı karışım patlıcanlar bitene kadar aynı şekilde tencereye dizilir.
Son olarak en üstte salatalı karışım kalacak şekilde dizdikten sonra üzerine biraz su gezdirilerek yüksek ateşte, tencerenin kapağı kapalı olarak, kaynayana kadar pişirilir. Sonra altı kısılıp 20 dakika kadar daha pişirilir.
Bir kasede un ve su karıştırılıp tencereye dökülür. Zeytinyağ da ilave edilip 5-10 dakika daha pişilir. (ben biraz daha uzun pişirdim.)

Menü;
domates çorbası, hasanpaşa köfte, pilav, kabaklı erişteli börek, imambayıldı, elmalı savyer ve arkadaşım Hilal’in getirdiği haşhaşlı tatlı…

Kabaklı böreği küçük karelere kesip kanepe gibi üzerlerine kürdan batırarak, köftenin yanında servis ediyorum. Tek lokmalık olduğu için daha çok beğeniliyor. Bu tarz servis önerileri benim çok işime yarıyor. Arkadaşım Müge’nin blogunda böyle servis fikirlerini görüp çok beğenirdim, şimdilerde kendisi sitesindeki servis önerilerini bir başlık altında toplamış. Eğer siz de benim gibi bu tarz incelikleri sofralarınızda kullanmaktan hoşlanıyorsanız, mutlaka göz atın derim…

Annemin Çay Daveti

Yine annemden bir sofra ile devam ediyorum.

menümüzde;

yalancı perde pilavı
kıymalı muska börek
zeytinyağlı enginar
karışık sebze salatası
fasulye saltası
yeşil salata

ve tatlı olarak da;
limonlu cheesecake ve kuru baklava vardı.

Annemin akşam yemeği menüsü & Yalancı perde pilavı

Bu sofra annemin bir akşam yemeği davetinden..

Menüde;
düğün çorbası,
yalancı perde pilavı,
patates püresi & et sote,
karalahana dolması,
z.yağlı fasulye,
kabaklı enginar salatası ve
semizotlu yeşil salata vardı.

Bence bu menünün en güzel tarifi yalancı perde pilavıydı. Klasik perde pilavından çok daha pratik ama bir o kadar da lezzetli bir tarif olduğunu söyleyebilirim.

YALANCI PERDE PİLAVI

MALZEMELER

kişi sayısınca milföy hamuru
bir adet bütün tavuk
2 su bardağı pirinç
1 servis kaşığı kadar tereyağ + yarım çay bardağı sıvıyağ
1 kuru soğan
1 su bardağı kabukları soyulmuş badem
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı safran
1 çay kaşığı tarçın
1 çay kaşığı dolma baharı
kakule

YAPILIŞI

Pirinç, sıcak ve tuzlu suda bir kaç saat bekletilir.
Tencerede eritilmiş tereyağ ve sıvıyağ karışımında, küçük küçük doğranmış soğan kavrulur. İçine sıcak suda bekletilip kabukları soyulmuş olan badem ilave edilir. Bademler biraz pembeleşene kadar kavrulur. Daha sonra suyu süzülen pirinç de tencereye alınıp, pirinçler şeffaflaşana kadar kavurma işlemine devam edilir. Bu arada kavurma sırasında tuz da ilave edilir. Sonra diğer baharatlar da pirince eklenip, dört bardak tavuk suyu da ilave edilir, ve suyu çekilene kadar pişirilir. Suyu çekildikten sonra ocağın altı kısılıp, pilav demlenmeye bırakılır.

Bütün tavuk haşlanıp iri parçalar halinde didiklenir. Karabiberle karıştırılıp demlenmiş pilav ile karıştırılır.

Milföyler unlanmış tezgahta hafifçe açılarak büyütülür. İçine soğumuş olan pilavdan büyükçe bir kaşık dolusu konup bohça şeklinde katlanır. Katlanan kısımlar alta gelecek şekilde yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir. Üzerlerine yumurta sarısı sürülüp bademle süslenerek 180 derecelik fırında üzerleri kızarana kadar pişirilir.