Mantarlı Makarna Sosu (mantar sote)

MALZEMELER
(yarım paket makarna için)
1 paket mantar (yaklaşık 300-400 gram)
1 orta boy soğan
1 diş sarımsak (arzuya göre artırılabilir)
1 sivri biber
1 domates
1’er yemek kaşığı domates ve biber salçası
sıvıyağ
tuz, karabiber, kırmızı pul biber
YAPILIŞI
Soğan ve sarımsaklar küçük küçük doğranıp sıvıyağda kavrulur. Salçalar ilave edilip biraz daha kavrulduktan sonra tencereye küp küp doğranmış domates ve doğranmış sivri biber ilave edilip pişirmeye devam edilir. Bu aşamada yıkanmış mantarlar da doğranıp tencereye ilave edilir. Mantarlar önceden doğrandıysa kararmaması için limonlu suda bekletebilirsiniz. Baharatlar da ilave edilip mantarlar saldığı suyu biraz çekene kadar kısık ateşte pişirilir.
Bu yemeği sade bir şekilde yiyebileceğiniz gibi makarna sosu olarak da kullanabilirsiniz. Bunun için tuzlu suda haşladığınız makarnaları süzüp mantarlarla karıştırmanız yeterli. Arzu edilirse maydonoz da ilave edilebilir.

Beşamel Soslu Türlü

Bazen evde çeşitli sebzelerden azar azar dolapta kaldığı olur. İşte bu tarif bu durumlar için. Ben birer adet kabak, patlıcan ve patates ile yaptım. Siz daha da zenginleştirebilirsiniz.

Sebzeler soyulup küp küp doğrandıktan sonra ayrı ayrı kızartılır. Sebzeleri kızarttıkça havlu kağıdın üzerine alırsanız fazla yağı havluda kalır. Daha sonra sebzeler karıştırılıp güveç kaplarına pay edilir.
Ayrı bir tencerede tereyağ eritilip 1-2 yemek kaşığı un ile kavrulur. Süt ve tuz da ilave edilerek kaynatılır. (Bu beşamel sosun miktarını ikram edeceğiniz kişi sayısına göre ayarlayabilirsiniz. Ben sadece iki güveç yaptığımdan az hazırladım.)
Kuş başı etleri, tas kebabı tarifindeki gibi pişirdim ve güveç kaplarına paylaştırdım ama siz arzu ederseniz sadece düdüklüde haşlayabilirsiniz. Beşamel sos, güveç kaplarındaki sebzeli etli karışımın üzerlerine dökülür.
Kaşar peyniri rendesi de serpilip 200 derecelik fırında kaşarlar eriyip kızarana kadar pişirilir.
Tarif Merve’nin blogu, Hobiriks‘den..

Nohut Köftesi (Falafel)

(kızarmadan önceki hali…)

Nohut köftesi, yani falafel Lübnan mutfağına ait bir yemek. Hep tadını merak ederdim ama nedense evde yapılamayacak kadar zor bir reçete zannederdim. Cafe pepela‘nın blogundaki tarife bakınca hiç de öyle zor olmadığını gördüm. Denedim, ve sonuç mükemmel. Hem sıcak hem soğuk olarak tüketebilirsiniz. Ama yanından yoğurdu eksik etmeyin. Ben soğuk halini daha çok sevdim diyebilirim.

MAZLEMELER
1 bardak haşlanmış nohut
1/2 bardak ince bulgur
1 büyük beyaz soğan (incecik doğrayın)
3 diş sarımsak rendesi (pepela’nın dediği gibi ben de bir büyük diş kullandım.)
1/2 demet ince kıyılmış maydonoz
1 tatlı kaşığı ince kıyılmış taze kişniş (kullanmadım)
1 büyük yumurta
2 tatlı kaşığı kimyon
1 çay kaşığı paprika (kullanmadım)
1 çay kaşığı kırmızı biber
1 çay kaşığı kekik
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı susam veya çörek otu (yarım susam, yarım çörek otu kullandım)
2 çorba kaşığı tahin
2-3 çorba kaşığı galeta unu (yoğururken kıvamını ayarlamak için artırabilirsiniz)
1 buçuk tatlı kaşığı tuz
1/2 paket kabartma tozu
kızartmak için sıvıyağ

YAPILIŞI
(yapılış kısmı pepela’nın anlatımıyla..)
Bulgurun üzerini çok geçmeyecek kadar su koyup, ağzını kapatın ve 10 dk. çekmesini bekleyin.
Haşlanmış nohut, yumurta, sarımsak, soğan, tahin, kabartma tozu ve baharatları mutfak robotunda iyice çekin.
Karışımı kaba alın, bulgur ve galeta ununu ekleyip 1-2 dk. yoğurun.
2 saat kadar buzdolabında bekletin (Vaktiniz az ise 1 saat buzlukta da bekletebilirsiniz, ara sıra kontrol edin, sertleştiğinde kızartılmaya hazırdır.)
Harcınızdan ceviz büyüklüğünde köfteler hazırlayın.
Orta boy bir tencereye bol yağ koyup kızdırın. Kızdığını anlamak için ekmek parçaları atabilirsiniz.
Köftelerinizi yağa atıp, altın rengi alıncaya kadar kızartın.

ve son gün.. – Negrolu Toplar

Günler uzadı, nasıl geçecek bir ay, hadi ilk hafta, ikinci hafta derken baktım ki son haftaya gelmişiz bile. Ve bugün bayram.. Bu sene Ramazan’ın sona erişi çok hüzünlendirdi beni. Çok neşeyle karşıladım, belki ondan, kim bilir..
Ramazan’ın bereketi bloguma da yansıdı farkederseniz. Hergün yeni bir tarif diyerek sevgili Ayşem’in ön ayak olmasıyla, kaçırdığım günler olsa da hergün birşeyler paylaşmaya çalıştım sizlerle. Paylaşamadığım nice sofralar, güzel anlar oldu. Çok şükür sevdiklerimle bereketli ve huzurlu bir Ramazan geçirdim.
Herkes bu kadar şanslı değildi bu Ramazan. Sel felaketi haberleriyle üzüldük, duaların kabul edildiği bu ayda dualarımla onların yanında olmaya çalıştım. Rabbim onların imtihanlarını kolaylaştırsın, sabırlarının mükafatını kat kat versin..

Bu kutlu aya, güzel bayramlara tekrar erişebilmek ümidiyle,
herkese mutlu bayramlar diliyorum..



NEGROLU TOPLAR

MALZEMELER
2 paket negro bisküvi
2 paket burçak bisküvi
1 paket labne peyniri
2 yemek kaşığı çokokrem
yarım paket krema
üzerini kaplamak için;
çikolata

YAPILIŞI
Bisküviler rondodan geçirilir. Diğer malzemeler de bisküvilere katılıp elde edilen hamurdan top şekiller yapılır. Benmari usulü eritilmiş çikolataya bulanıp arzuya göre toz fıstık ile süslenir. Buzdolabında bekletildikten sonra servis edilir.

28. gün – iftar menüsü

Geçen haftasonu Merve’nin davetlisiydik. Menüsünü ben çok beğendim. İftar davetleri sona ermiştir artık ama ideal bir akşam yemeği menüsü olduğu için fikir olması açısından yayınlıyorum.

Kuru sebze çorbası
Hünkar beğendi & et sote
Bademli, şehriyeli pilav
Nişastalı peynirli börek
Peynirli, cevizli rulo kırmızı biber
Zeytinyağlı barbunya
Cacık

ve tatlı olarak da; hurmalı pasta vardı. Merve, tarifi cafe pepela‘nın blogundan almış. Kesinlikle denenecekler listesine alındı, çok lezzetliydi.

27. gün – Tiramisu

Geçen gün teyzemin sofrasının telefonla çekilmiş fotoğraflarını paylaşmıştım hatırlarsanız. İşte o günün şahane tatlısı birazdan tarifini vereceğim tiramisu.. Fotoğrafı henüz yok, ama ilk denememde -emin olun çok sürmez- bu posta eklenecek.

Baştan söyleyeyim; bu tarifte çiğ yumurta var ama daha yerken anlayabilen çıkmadı!

3 adet yumurtanın beyazları ve sarıları ayrı kaplarda çırpılır.
Sarıların içine üç tepeleme yemek kaşığı şeker ilave edilip biraz daha çırpılır. Şekerli sarıya 300 gr. labne peyniri de eklenip çırpmaya devam edilir.
Sarılar, beyazlara tahta bir kaşıkla aynı yönde sadece bir iki defa karıştırılarak eklenir.
Hazır savyer bisküviler, bir fincanda kaynar su ile hazırlanan şekerli nescafe ile ıslatılarak kare borcamın tabanına dizilir. (bir bisküvi için yaklaşık bir yemek kaşığı nescafeli şerbet)
Bu bir sıra savyerlerin üzerine yumurtalı kremadan sürülür. Sonra yine nescafeli savyerler dizilerek en üstte krema olacak şekilde 1,5 paket kadar savyer bitene kadar bu işleme devam edilir.
Pastanın üzerine kakao tel süzgeçten geçirilerek serpilir.

not: bu tiramisu, çiğ yumurtalar sebebiyle yapıldığı gün tüketilse daha iyi olacaktır.

26. gün – Kadir Gecesi

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla.
1. Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?
3. Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.
4. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.
5. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.

(kadir suresi)

Duaların kabul olduğu, Kur’an’ın indirildiği kadir geceniz mübarek olsun. Böyle geceler Allah’a yakınlaşıp tövbe etmek için birer fırsat bizler için.
Bugünkü dualarımıza Pakistan’daki selden etkilenen afetzedeleri de katalım. Maddi yardım yapabilecek imkanda olanlar ordaki müslüman kardeşlerimizi de unutmazlar inşallah. Maddi yardım yapamıyorsak da dualarımızla onların yanında olalım. Hem ülkemizin şu son durumuyla ilgili olarak, hem de Rize’de ve Pakistan’daki sel felaketlerinden zarar gören insanların biran önce toparlanıp eski güzel günlere dönebilmesi adına dualarımızı herzamankinden daha fazla edelim. Hepinize hayırlı ve berekerli kandiller dilerim.

25. gün – Sirkeli Patlıcan

Bu tarifi Müge‘nin blogunda gördüğümden beri denemek istiyordum. Cuma günü son iftar davetimde deneyebildim. Çok hafif ve lezzetli bir zeytinyağlı yemek oldu. Özellikle patlıcanların közleme veya kızartma yapılmadan kullanılması en sevdiğim kısmı oldu bu yemeğin 🙂 Yalnız sirke miktarı benim için fazla oldu. Birdahaki sefere mutlaka biraz daha az sirke ile denemek istiyorum.

MALZEMELER

* 5-6 (ince-uzun) kemer patlıcan
* 2 su bardağı domates rendesi
* 1/2 limon
* 8-10 diş sarımsak
* 6-7 yemek kaşığı elma sirkesi
* 4 yemek kaşığı zeytinyağ
* 2 çay kaşığı şeker
* tuz, karabiber
* süslemek için; maydonoz

YAPILIŞI

Patlıcanlar soyulup, baş kısmından bir cm.lik kısmı kesilmeden uzunlamasına dörde bölünür. Kararmaması için patlıcanlar kesildikçe limonlu suya atılır. Daha sonra yayvan bir tencereye dizilir.

Tuz, karabiber, şeker ve zeytinyağ domates rendesine ilave edilerek tenceredeki patlıcanların üzerlerine yayılır.
Kaynayana kadar orta ateşte, kaynadıktan sonra da 40-45 dakika pişirilir.

Sirke ve ezilmiş sarımsaklar karıştırılıp pişmiş olan patlıcanların üzerine dökülür ve 5 dakika daha pişirilir.

Yemek tenceresinde soğutulduktan sonra maydonoz ile süslenerek servis edilir.

24. gün

Hergüne bir tarif projesinde duraklamalar var sevgili okur. Olur ama böyle değil mi? Blog sahibi son haftasını davetlerde gezerek geçirince yeni tarifler denenemedi, onu bırak arşivdekilerin tarifleri bile anneden öğrenilip yazılamadı. Bütün umutlar cuma günkü davete kaldı. O da diğer günlerin tekrarı olmasına rağmen, blogu ihmal etmemek adına kayda geçirildi.

İşte menü;
– maraş usulü tarhana çorbası
– salçalı biftek & patates püresi
– fıstıklı pilav
– erişteli kabaklı börek
– sirkeli patlıcan
– yoğurtlu semizotu salatası (bu sefer mısır ve ceviz ilavesiyle)
– çikolata soslu etimek tatlısı

21. gün – Teyze Sofrası

Büyük teyzemin bu harika sofrasını, fotoğraf makinamı evde unutmuş olmama rağmen cep telefonuyla çektiğim fotoğrafıyla yayınlıyorum. Menüyü unutmamak adına buraya kaydetmek istedim. Çünkü güzel lezzetlerden oluşan gayet dengeli bir menü olduğunu düşünüyorum.

* düğün çorbası
* kadınbudu köfte
* beşamel soslu patates
* fırında paçanga böreği
* domatesli közlenmiş patlıcan ve biber salatası
* yeşil salata
* tiramisu

Ayrıca teyzem ikramına Arap kahvesi & taze hurma eşliğinde başlayarak hepimize Mekke’de, Medine’de açtığımız oruçları anımsattı. Ben de o topraklara evladımla da gitmeyi diledim Allah’tan.

Ramazan’ın olması gerektiği gibi yaşandığını gördüğüm tek mekan oralar.. İftara yakın sokaklarda insanların birbirlerine oruç açtırmadaki yarışlarını görmelisiniz. Cami avlusuna kurulan sofraların başlarında, sofra sahipleri gelip geçenleri kollarından tutup sürekli sofralarına davet etmekteler, öte yandan başka bir hayırsever bir kamyonetin arkasından sıcak çorba veya birer porsiyonluk hazırlanmış iftariyelikleri dağıtmakta.. Öyle tatlı bir telaş var ki herkeste.. Bu güzelliği yerinde görmek, bizzat içinde olmak harika birşey.  Allah her müslümana o kutsal topraklara bir kerecik dahi olsa gitmeyi nasip etsin diye dua ediyorum hep. Çünkü kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar güzel ve aklıma geldiğinde gözlerimdeki yaşlara engel olamadığım bir duygu o havayı teneffüs etmek..