28. gün – iftar menüsü

Geçen haftasonu Merve’nin davetlisiydik. Menüsünü ben çok beğendim. İftar davetleri sona ermiştir artık ama ideal bir akşam yemeği menüsü olduğu için fikir olması açısından yayınlıyorum.

Kuru sebze çorbası
Hünkar beğendi & et sote
Bademli, şehriyeli pilav
Nişastalı peynirli börek
Peynirli, cevizli rulo kırmızı biber
Zeytinyağlı barbunya
Cacık

ve tatlı olarak da; hurmalı pasta vardı. Merve, tarifi cafe pepela‘nın blogundan almış. Kesinlikle denenecekler listesine alındı, çok lezzetliydi.

24. gün

Hergüne bir tarif projesinde duraklamalar var sevgili okur. Olur ama böyle değil mi? Blog sahibi son haftasını davetlerde gezerek geçirince yeni tarifler denenemedi, onu bırak arşivdekilerin tarifleri bile anneden öğrenilip yazılamadı. Bütün umutlar cuma günkü davete kaldı. O da diğer günlerin tekrarı olmasına rağmen, blogu ihmal etmemek adına kayda geçirildi.

İşte menü;
– maraş usulü tarhana çorbası
– salçalı biftek & patates püresi
– fıstıklı pilav
– erişteli kabaklı börek
– sirkeli patlıcan
– yoğurtlu semizotu salatası (bu sefer mısır ve ceviz ilavesiyle)
– çikolata soslu etimek tatlısı

21. gün – Teyze Sofrası

Büyük teyzemin bu harika sofrasını, fotoğraf makinamı evde unutmuş olmama rağmen cep telefonuyla çektiğim fotoğrafıyla yayınlıyorum. Menüyü unutmamak adına buraya kaydetmek istedim. Çünkü güzel lezzetlerden oluşan gayet dengeli bir menü olduğunu düşünüyorum.

* düğün çorbası
* kadınbudu köfte
* beşamel soslu patates
* fırında paçanga böreği
* domatesli közlenmiş patlıcan ve biber salatası
* yeşil salata
* tiramisu

Ayrıca teyzem ikramına Arap kahvesi & taze hurma eşliğinde başlayarak hepimize Mekke’de, Medine’de açtığımız oruçları anımsattı. Ben de o topraklara evladımla da gitmeyi diledim Allah’tan.

Ramazan’ın olması gerektiği gibi yaşandığını gördüğüm tek mekan oralar.. İftara yakın sokaklarda insanların birbirlerine oruç açtırmadaki yarışlarını görmelisiniz. Cami avlusuna kurulan sofraların başlarında, sofra sahipleri gelip geçenleri kollarından tutup sürekli sofralarına davet etmekteler, öte yandan başka bir hayırsever bir kamyonetin arkasından sıcak çorba veya birer porsiyonluk hazırlanmış iftariyelikleri dağıtmakta.. Öyle tatlı bir telaş var ki herkeste.. Bu güzelliği yerinde görmek, bizzat içinde olmak harika birşey.  Allah her müslümana o kutsal topraklara bir kerecik dahi olsa gitmeyi nasip etsin diye dua ediyorum hep. Çünkü kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar güzel ve aklıma geldiğinde gözlerimdeki yaşlara engel olamadığım bir duygu o havayı teneffüs etmek..

20. gün – İftar Menüsü

Dünkü iftar davetim için hazırladıklarım şöyle;

* süzme mercimek çorbası
* fıstıklı pilav
* salçalı biftek & patates püresi
* mantarlı sütlü börek
* yeşil salata
* sakızlı güllaç

Sofrada bu aralar favorimiz olan beyaz peynir, maydonoz ve taze nane üçlüsü de vardı. Aslında taze reyhan da olsa daha da güzel olacak. Maraş’ta eşimin halasında çerkez ekmeği ile beraber, peyniri yeşillikler eşliğinde yediğimizden beri soframızdan eksik etmiyoruz. Sıcacık ramazan pidesiyle de çok iyi oluyor. Bu basit ama lezzetli servis önerisini de paylaşayım istedim.

Ayrıca yeşil salataya da beyaz peynir serptikten sonra üzerine susam kavurup ekledim. Bu şekilde de nefis oluyor, denemenizi tavsiye ederim.

18. gün – Pratik bir iftar menüsü

Geçen hafta, arkadaşlarla hepimizin eşlerinin ayrı yerlerde davetleri olunca biz de hanımlar olarak Merve’de toplandık. Bu Ramazan’ın en neşeli iftarını yaşadım diyebilirim. Çocukların seslerinden zaman zaman konuştuğumuz lafı unutup daldan dala atladığımız anlar olmasına rağmen çok şükür güzel vakit geçirdik. Gelelim Merve’nin pratik ve lezzetli menüsüne;

* domates çorbası
* soya soslu sebzeli tavuk
(mutlaka denemenizi tavsiye ederim, tarif için tık)
* fırın makarna
* yoğurtlu semizotu salatası
* imambayıldı
* profiterol

Yoğurtlu semizotu salatası için de; semizotları ayıklanıp yıkanır. Yoğurt ve mayonez ile karıştırılır ve biraz zeytinyağ ve sarımsak eklenir. Tuz ve nane ilave edilip servis edilir..

15. gün – İmambayıldı ve pratik bir menü…

Anneannemin sofrasından vereceğim tariflerim var sırada, ama ben hala ayrıntılarıyla öğrenemedim anneannemden. O yüzden bugünkü iftar davetimden bahsetmek istiyorum. Havanın kararmasına yakın alelacele çekilmiş iki fotoğrafım var sadece.. Menüm yine herzamanki pratik tariflerimden oluşuyor. Bugün için ilk defa denediğim imambayıldı var bir de.. İmambayıldının tarifini haftasonu teyzem, kendi kayınvalidesinden öğrendiği şekliyle anlattı. Normalde çok aram olmamasına rağmen, ben bu haliyle sevdim. Sizlere de tavsiye ederim.

İMAMBAYILDI

MALZMELER

1 kg. patlıcan
4 kuru soğan
4 domates
1/2 demet maydonoz
5-6 sivri biber (acı olması tercih edilmelidir)
1 kırmızı biber
1 baş sarımsak (10-15 diş)

2 tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker

1 yemek kaşığı un + 1/2 bardak su
1 çay bardağı zeytinyağ

YAPILIŞI

Ay şekilnde doğranmış soğan, küp küp doğranan domates, biberler ve kıyılan maydonoz ile güzelce harmanlanır. Sarımsaklar da bütün olarak ilave edilir.
Tuz ve şeker de eklenip geniş ve derin bir tencerenin dibine bu karışımın birazı, daha çok soğanlı kısmı alınarak yayılır.
Üzerine, daha önceden tuzlu suda bekletilen patlıcanlar baş parmak kadar doğranıp sıkı sıkı dizilir. Bir sıra patlıcan, bir sıra salatalı karışım patlıcanlar bitene kadar aynı şekilde tencereye dizilir.
Son olarak en üstte salatalı karışım kalacak şekilde dizdikten sonra üzerine biraz su gezdirilerek yüksek ateşte, tencerenin kapağı kapalı olarak, kaynayana kadar pişirilir. Sonra altı kısılıp 20 dakika kadar daha pişirilir.
Bir kasede un ve su karıştırılıp tencereye dökülür. Zeytinyağ da ilave edilip 5-10 dakika daha pişilir. (ben biraz daha uzun pişirdim.)

Menü;
domates çorbası, hasanpaşa köfte, pilav, kabaklı erişteli börek, imambayıldı, elmalı savyer ve arkadaşım Hilal’in getirdiği haşhaşlı tatlı…

Kabaklı böreği küçük karelere kesip kanepe gibi üzerlerine kürdan batırarak, köftenin yanında servis ediyorum. Tek lokmalık olduğu için daha çok beğeniliyor. Bu tarz servis önerileri benim çok işime yarıyor. Arkadaşım Müge’nin blogunda böyle servis fikirlerini görüp çok beğenirdim, şimdilerde kendisi sitesindeki servis önerilerini bir başlık altında toplamış. Eğer siz de benim gibi bu tarz incelikleri sofralarınızda kullanmaktan hoşlanıyorsanız, mutlaka göz atın derim…

2. gün – Ramazan Boyunca Hergün Yeni Bir Tarif

Bu yıl Ramazan’da hergün yeni bir yazı ekleyeyim diye düşünürken bu kararımda yalnız olmadığımı gördüm. Hergün yayınlayabileceğim bir menüm ya da yeni bir tarifim olmayabilir, o zaman da belki daha farklı konularda paylaşımlarım olur. Artık nasipte ne varsa..

Bu akşamın tarifi kabaklı salata. Aslında yeni bir tarif değil bu. Bugün Merve’yle konuşurken, enginarlı kabaklı salatayı enginarsız yapacağını söyleyince ben de dünden kalan lazanyanın yanında iyi gider diye düşündüm. Çok da güzel oldu. Lazanyanın yanına en çok yakışan salata olarak kaydediyorum bu tarifi..

Ezogelin Çorba

Uzun zaman önce hüsranla sonuçlanan bir ezogelin çorba denemem olunca bir daha yapmaya cesaret edememiştim. Geçen günkü iftar davetim için annemle beraber “yemek ve biz” sitesindeki tarifi denedik; sonuç harika! Ben de denemenizi tavsiye ediyorum. Tarif için de Figen Hanım’a çok teşekkürler..

MALZEMELER
8-10 su bardağı et suyu
1/2 su bardağı kırmızı mercimek
1/2 Türk kahvesi fincanı pirinç
1/2 Türk kahvesi ince bulgur (biz normal bulgur kullandık.)
3 çorba kasığı salça (yarısı acıbiber, yarısı domates salçası)
1 büyük kuru soğan
1 çorba kaşığı un
sıvı yağ
karabiber, tuz (arzu ederseniz biraz kırmızı biber ya da pul biber)
3 çorba kaşığı kadar kuru nane ve az kekik

YAPILIŞI
Tencerede sıvı yağ ile soğanı kavrulur. İçine un da ilave edilerek hafif pembeleşene kadar kavrulur. Et suyu da tencereye ilave edilip kaynayana kadar karıştırırlır. Yıkanmış kırmızı mercimek, pirinci ve bulgur da eklenir. Ayrı bir yerde sulandırılan salça da ilave edilip, mercimek ve pirinçler patlayana kadar kısık ateşte pişirilir. Son olarak da kuru nane serpilir.

İkinci İftar Daveti

Geçtiğimiz salı günü bahsettiğim gibi ikinci iftar davetimizi verdik. Bu sefer annemden yardım aldığım sofradan belli oluyordur. 🙂 Fotoğrafta görünen börekler mantarlı, bence iftarın en güzel kısmıydı. Tarifini ayrıntılı olarak annemden öğrenip ilerleyen günlerde siteye ekleyeceğim. Menümüz şöyleydi;
– Ezogelin çorbası
– Hasanpaşa köfte & pilav
– Mücver
– Mantarlı börek
– Zeytinyağlı fasulye
– Yeşil salata