Patatesli Ay Çöreği

Haftasonu anneme gidince yine elim boş dönmedim. Harika bir ay çöreği ve şeker hamurlu bebek kurabiyeleri karşıladı beni bu sefer..

Ay çöreği’nin tarifi sofra dergisi’nin 2006 kasım sayısından. Yasir de beğenince siteye yazmak şart oldu benim için..

MALZEMELER

24 adet için:

1 paket toz maya
3 su bardağı un
1/2 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvıyağ
1 yumurta
1 tutam tuz
2-3 kaşık eritilmiş tereyağ

içi için;
3 ader haşlanmış patates
10 dal maydonoz
tuz ve karabiber

üzeri için;
haşhaş tohumu ve 1 yumurtanın sarısı

YAPILIŞI

Toz maya ve unu bir kaseye alın. Ortasını havuz şeklinde açıp süt, sıvıyağ, yumurta ve tuz ilave edin. Bütün malzemeleyi ele yapışmayacak bir hamur elde edene kadar yoğurun. Mayalanmasını beklemeden hamuru önce 3 eşit parçaya ayırın. Daha sonra her bir parçayı da 5’e ayırın. Toplam 15 adet parça elde edin. Her birini merdane ile pasta tabağı büyüklüğünde açın. Her birinin üzerine eritilmiş tereyağ sürün. Bunlardan 5 adedini üst üste koyduktan sonra, en üste de tereyağ sürün. Hamurlar bitene kadar aynı işlemi uygulayın. Bu şekilde elde ettiğiniz 5’er katlı ve tereyağ sürülmüş 3 hamur gurubunu, ayrı ayrı tabaklara koyup buzdolabında yarım saat dinlendirin.
Diğer tarafta rendelenmiş patates, ince kıyılmış maydonoz, tuz ve karabiberi karıştırıp iç harcı hazırlayın. Buzdolabında dinlendirdiğiniz hamurları çıkarın. Bir parça hamuru unlu zemine koyup merdane ile açın. Daha sonra bıçakla keserek 8 adet üçgen parça elde edin. Hazırladığınız patatesli harçtan alarak üçgenlerin kalın taraflarına koyun. Sigara göreği sarar gibi sarın. Her iki ucundan bükerek ay şekline getirin. Kalan iki parça hamuru da aynı şekilde hazırlayın.
Üzerlerine yumurta sarısı sürün, haşhaş tohumu serpin ve yağlanmış tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri pempeleşinceye kadar pişirin.

Çikolatalı Kek

Anneme her gittiğimde elim dolu dönüyorum. Bu seferki gidişimde de, bu çikolatalı kekleri paketleyip verdi fotoğrafını çekmem için. Yakında siteyi tamamen ele geçirecek gibi görünüyor 🙂 Zaten o olmasa biraz zor ilerlerdik bugüne kadar..

Tarif evcini‘nden..

MALZEMELER
2 bardak un
2 çay kaşığı kabartma tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
1/2 çay kaşığı tuz
3/4 bardak şeker
3-5 yemek kaşığı kakao
1 yumurta
1 bardak + 2 yemek kaşığı süt
1 çay kaşığı vanilya
1/3 bardak sıvıyağ
1/2 bardak çikolata parçacıkları

YAPILIŞI
Bir kasede elenmiş un, kabartma tozu, karbonat, tuz, şeker ve kakao karıştırırlır.
Ayrı bir yerde yumurta çatalla çırpılır. İçine süt ve vanilya eklendikten sonra yağ da ilave edilir.
Kuru malzemeler ve ıslak malzemeler içinde topak kalmayana kadar karıştırılır.
Çikolatalar da eklenip güzelce karıştırılır. Üzerine arzuya göre fındık, ceviz vb. eklenebilir.
Karışım, küçük kek kalıplarının 2/3’ü dolacak şekilde paylaştırılır.
Önceden 190-200 dereceye ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişirilir.

Ayva Marmelatı

Yine ayvalı bir tarifle devam ediyorum. Tarif Leman Cılızoğlu’nun kitabından, hazırlayan da annem..

MALZEMELER

1 kg. ayva
1 kg. şeker
1 limonun suyu

YAPILIŞI

Ayvalar yıkanıp kabukları soyulduktan sonra dilimlere ayrılıp çekirdek evleri temizlenir.
Tencerede az bir miktar su ile kolayca ezilinceye kadar haşlanır.
Suyu süzülüp süzgeç veya blendırdan geçirilir.
Ayva ezmesi tekrar tencereye alınıp, üzerine şeker ilave edilir.
Orta hararetli ateşte boza kıvamına gelene kadar karıştırarak pişirilir.
Kıvamının olmasına yakın, limon suyu eklenip, tekrar üç-dört taşım kaynatılır.
Ateşten indirilip, köpüğü alınır.
Sıcakken kavanozlara doldurulur ve soğuduktan sonra kavanozun ağzı kapatılıp, serin bir yerde saklanır.

—–o—–

Bu güzel kahvaltılık tarifini vermişken pazar kahvaltısı için denediğim lor salatasından bahsetmek istiyorum. Fotoğrafını çekemedim ama çektiğim zaman muhakkak tekrar paylaşacağım. O zamana kadar siz de bu güzel lezzetten mahrum kalmak istemiyorsanız sevgili sema’nın sitesine bir uğrayın derim. Ben soğansız yaptım, eminim soğanlı da güzel oluyordur.

Zeytinyağlı Ayvalı Kereviz

Yemekler anne tarafından pişirilmiş, servis tabağına konup süslenmiş. Hazır fotoğrafları da çekmişim, sadece siteye yazması kalmış. Herşey tamam ama nedense son aşamada elim bir türlü gitmiyor yazmaya. Vakitsizlik demeyeceğim, vakti doğru kullanamamak benimkisi. Bilgisayar öyle birşey ki; başına oturulduğunda insana asıl işi dışında herşeyi yaptırıyor saatlerce. Bu konuda kontrolü elinden bırakmayıp, kararlı bir şekilde vaktini planlayan, bilgisayardaki işlerini ıvır zıvıra takılmadan halleden insanlara gıpta ile bakıyorum.

Her çocuklu insan gibi benim de gün içinde ne zaman boş vaktimin olacağı belli olmuyor. Ama her ne olursa olsun plan yapıp uygulamak o kadar da zor olmasa gerek. Mesela ben bu yazıyı yazmak için Yasir’in uyuduğu bir vakti seçmiş olsaydım rahatlıkla yazıyı yazıp yayınlayabilirdim. Yasir uyanıkken bu yazıyı yazmak bana, onlarca kez masa başından kalkmama ve darmadağın bir mutfağa mal oldu.

Aslında büyük işleri halletmek için çok uzun vakitlere ihtiyacımız yok. Yetiştirmeniz gereken önemli bir işiniz olduğunu düşünün. Ne yaparsınız? Gün içinde fırsat buldukça o işle ilgilenirsiniz değil mi? Ben de kendim için diyorum ki; fırsat buldukça maillerini kontrol etmek yerine, bir kaç sayfa kitap okusan ya da araman gereken bir arkadaşını arasan, siteye yazı yazsan vs. vs.. Gün içinde elimize geçen o birkaç dakikalar birleşince bir saat olur, bir gün olur. Bir saatte ne çok iş halledilir öyle değil mi? Böylelikle bomboş geçti dediğimiz günler bereketlenir. Çocuklu anneler olarak kabul edelim, bundan böyle eskisi gibi uzun uzun saatlerimiz olmayacak boş geçen. Çünkü her an, her dakika size ihtiyacı olan bir varlık var. Benim ne zaman boş vaktim olacak diye düşünmek, beklemek yerine, eldeki fırsatları (dakikaları) değerlendirmek en akıllıca çözüm.

Bu yazıyı aslında en çok kendim için yazdım. Boş işlere daldıkça aklıma gelsin, gözümün önünde olsun diye. Ama sanırım bu dertten muzdarip olan benim gibi birçok anne vardır. Evet, hayat hızla akıp gidiyor, başarmak için bekleyecek vaktimiz yok.

O zaman fazla vakit kaybetmeden tarife geçelim. Tarif; evcini, uygulayan; annem, fotoğraflayan; ben..
(tarifi aynen evcini’nin yazdığı şekliyle aktarıyorum, her aşama çok net anlatılmış. teşekkürler evcini..)

MALZEMLER

4 adet orta boy kereviz (varsa bir kaç ince dalı ve yaprağı)
1 adet orta boy patates
Ayva (patatesle aynı miktarda)
1 yemek kaşığı limon suyu
1 adet orta boy kuru soğan
60 ml. (1/4 cup) riviera zeytinyağı
1 adet iri portakalın suyu
Yarım limonun suyu (az ekşi seviyorsanız, daha az; çok ekşi seviyorsanız daha çok kullanın)
Çok iyi kalite sızma yağ
Deniz tuzu

YAPILIŞI

  1. Orta boy bir kaseye su doldurun. İçine bir yemek kaşığı limon suyu ekleyin.
  2. Kerevizlerin kabuklarını biraz derince soyun. Tavla zarı büyüklüğünde küp küp doğrayın. Limonlu suyun içine atın. Kerevizin taze dallarını ve küçük yapraklarını yıkayın. Küçük küçük doğrayıp, bir köşeye ayırın.
  3. Aynı şekilde, patatesin ve ayvanın kabuklarını soyun. Hepsini tavla zarı büyüklüğünde, küp küp ve eşit miktarda doğrayın. Onları da limonlu suyun içinde bekletin.
  4. Bu arada, orta boy tencereye riviera zeytinyağını koyun, orta ateşte hafifçe kızdırın. Çok çok küçük doğradığınız soğanı ve bir çay kaşığı deniz tuzunu yağa ekleyin. Soğanlar şeffaflaşana kadar pişirin.
  5. Suyun içindeki sebzeleri iyice süzdürün ve bir köşeye ayırdığınız dallar ve yapraklarla beraber tencereye ekleyin. Orta ateşte, soğanla ve yağla kaplanana kadar kavurun. Sebzeler hafifçe tencerenin dibine tutunmaya başladıklarında, portakal ve limon suyunu ekleyin.
  6. Bir parça fırın kağıdını elinizin içinde buruşturun ve sebzelerin üzerini kapatın. Tencerenin kapağını da kapattıktan sonra, ocağı yavaşa alın ve 25 -30 dakika pişirin. Bu sürenin sonunda bütün sebzeler ve ayva yumuşayacak ve tencerenin dibinde sadece yağ ve çok az sos (portakal ve limon suyu) kalacak.
  7. Ocağın altını kapatın ve tencerenin içindekiler kendi halinde soğuyana kadar bırakın.
  8. Soğuyan yemeği, servis tabağına alın. Üzerine kaliteli sızma yağdan gezdirin. Arzu ederseniz biraz, portakal kabuğu rendesi ve çiğ kereviz yaprağıyla çeşnilendirin. Servis yapın.

Ayva Tatlısı

Herzaman olduğu gibi yine annemden güzel bir tarifle karşınızdayım. Aslında meyveli tatlılarla pek aram yoktur ama hem pratik oluşu, hem de birçok kişi tarafından beğenilmesi sebebiyle ben de misafirlerim için hazırlayabilirim.

Öncelikle arzu ettiğiniz miktarda ayvayı yıkayıp kabuklarını soyun. İkiye bölüp çekirdeklerini temizleyin. Bu işlemi uygularken ilk soyduğunuz ayvaların kararmaması için soyduklarınızı limonlu suda bekletin.
Yayvan ve geniş bir tencereye ayvaların çukur kısımları üste gelecek şekilde dizin. Ayvalardan birinin kabuklarını ve çekirdeklerinden de bolca tencereye ilave edin. Çekirdekler ayvaların kırmızı rengi almasını sağlıyor.
Büyük servis kaşığı ile ölçerek her bir ayvanın üzerine 1,5 servis kaşığı toz şeker ekleyin. 1-2 karanfil ve yarım su bardağı su da ilave edin ve tencerenin kapağını kapatın.
Ayvaları su kaynayana kadar harlı ateşte pişirip sonra ocağın altını kısın. Bu şekilde ayvalar yumuşayıp, suyu jöle kıvamına gelene kadar bir kaç saat kısık ateşte pişirin.
Pişen ayvaların üzerlerine servis sırasında kaymak koyup, yeşil fıstık serperek süsleyin.

İnegöl Köfte

Annem inegöl köfteyi her yapışında fotoğraf çekmemi hatırlatıyor, ama ben çekene kadar ya köfteler tükenmiş oluyor, ya da yeterli ışık olmuyor. En son bu harika köftelerden yerken; bu tarifin ne kadar lezzetli olduğunu sitede yazmam lazım diyerek sofradan kalktım ve fotoğrafları çektim.

(Tarif Evcini’ne ait.)
MALZMELER
1 kg. dananın döşünden çekilmiş kıyma
1/2 su bardağı çekilmiş kuru ekmek içi (galeta unu da olabilir.)
1/2 su bardağı su
1 yemek kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı karbonat
1 yemek kaşığı limon suyu
2 adet orta boy soğan (rendelenmiş)
(Arzu ederseniz yarım su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri)

YAPILIŞI
– Ekmek içi, su ve tuz kıymaya eklenip 10 dakika yoğrulur. Bir saklama kabında 24 saat buzdolabında dinlendirilir.
– 24 saat sonra, bir bardakta karıştırılmış olan limon ve karbonat (köpürecek) kıymanın üzerine dökülür.
– Soğan rendelenip kıymaya karıştırılır. Eğer peynir ekleyecekseniz, bu aşamada ekleyin.
– Kıymadan ceviz büyüklüğünde koparılan parçalara şekil verilip saklama kabına dizilir. Bu şekilde 12 saat kadar daha buzdolabında dinlendirilir. (Köftelerin hepsi pişirilmeyecekse, kalanlar bu aşamada dinlendirmeden buzluğa kaldırılabilir. Buzlukta saklanan köfteler çözülmesi beklenmeden, hemen pişirilir.)
– Köfteler dinlendikten sonra, pişirmeden 10 dk. önce buzdolabından çıkarılır.
– Orta ateşte iyice kızdırılan ızgara tavasında yağsız bir şekilde önlü arkalı ızgara yapılarak pişirilir.
İstenirse, mangalda veya önceden 200 dereceye ısıtılmış fırında 10-15 dakika pişirilebilir.

Kahvaltı & Çeşnili Zeytinyağ

Fotoğraf dosyalarını düzenlerken, annemin geçen aya ait olan bu kahvaltı sofrasından bahsetmediğimi farkettim. Sofrada kahvaltılıklara ek olarak; kıymalı patatesli börek, sucuklu menemen ve Müge‘nin blogunda gördüğümüz yeni bir tarif; “çeşnili zeytinyağ” vardı. Bayram kahvaltılarınız için hoş bir alternatif olabilir..

MALZEMELER
1/2 su bardağı sızma zeytinyağ
4-5 adet kurutulmuş domates
5-6 adet ceviz
5-6 adet yeşil zeytin
2 diş sarımsak
1 çay kaşığı kuru biberiye

YAPILIŞI
10 dk. sıcak suda bekletilen kuru domatesler süzülüp, minik minik doğranır. Yeşil zeytinler doğranır, cevizler kırılır ve sarımsaklar da ezilir. Biberiyeler de avuçta ufalanarak diğer bütün malzemelerle birlikte zeytinyağa ilave edilir. Ağzı kapalı bir kapta bir gece buzdolabında bekletilip, yayvan bir tabakta servis edilir.

Elmalı Kranç

Muhabbet sofrasındaki tatlılarımdan biri de annemin arkadaşı Fujen Teyze’de tadıp çok beğendiğim elmalı krançtı. Asıl tarif vişneliymiş ama ben Fujen Teyze gibi elmalı yaptım. Ayrıca birer porsiyonluk olarak hazırladım. İstenirse büyük boy bir fırın kabında da pişirilebilir.

MALZEMELER

Hamuru için;

250 gr. un + 200 gr. kekun
(kekun kullanmayacaksanız -ki ben öyle yaptım, 450 gr. un + birer paket vanilya ve kabartma tozu kullanabilirsiniz.)
250 gr. esmer şeker
(ben 200 gr. normal şeker kullandım, yine de azaltılabilir.)
1 tutam tuz
250 gr. eritilmiş tereyağ/margarin

Meyveli kısım için;
Ufak ve ince bir şekilde dilimlenmiş elmalara,
2 su bardağı şeker,
1/2 su bardağı kuru üzüm
1/2 limonun suyu
1 tatlı kaşığı nişasta
tarçın (ben eklemeyi unutmuşum.) ve önceden kavrulmuş ceviz ilave edilir.

YAPILIŞI

Meyveli karışım hazırlanıp hiç pişirilmeden bir fırın kabına ya da sufle kaplarına paylaştırılır. Ben elmalı yaptım ama siz aynı işlemi başka meyvelerle de (vişne, böğürtlen vs…) yapabilirsiniz.
Hamur için olan malzemeler mikserle karıştırılarak bu meyvelerin üzerine serpilir. Ufalanan, toparlanmayan bir hamur elde edeceksiniz.

Tatlı, servisten bir saat kadar önce fırına verilir ve servis esnasında üzerlerine çiğ krema dökülür.

Eğer tatlı önceden hazırlanacaksa, pişirilmeden dipfrizde muhafaza edilebilir. Ancak buzluk kokusunu engellemek için mutlaka streç filmle üzerlerini kaplamanızı öneririm.

Muhabbet Sofrası

Bugün yüzümden eksik olmayan gülümsemeyi, bu sofranın etrafında toplandığımız arkadaşlarıma borçluyum. Her görüşmemde, “iyi ki onlarla karşılaşmışım” dediğim arkadaşlarım.. İyi ki geldiler ve evimizi şenlendirdiler..

Gelelim menüye;
mantarlı börek, kaşarlı poğaça,
telşehriyeli tavuk salatası, enginarlı kabak salatası ve yeşil salata.
Tatlı olarak da; acıbademli pasta (merve’den) ve elmalı kranç (tarifi yakında)

Akşam yemeği menüsü & Mantar soslu biftek

Annemin bu güzel sofrasına, kayınvalidem ve kayınbabam ile misafir olduk. Yasir’in ilgi ve sevgiden bolca şımardığı güzel bir akşam geçirdik.
Gelelim annemin menüsüne ve tariflere..

– düğün çorbası
– mantar soslu biftek
– elma dilim patates kızartması
– pirinç pilavı
– zeytinyağlı çalı fasulye
– zeytinyağlı enginar
– fırında paçanga böreği
– tatlı olarak da frigo

MANTAR SOSLU BİFTEK

1. Kişi sayısına göre alınan biftekler, tereyağda arkalı önlü rengi dönene kadar kızartılır.
2. Yayvan bir tencereye bir bütün soğan ve biftekler, salçalı su ile birlikte konup etler yumuşayana kadar kısık ateşte pişirilir. Etler suyunu çektikten sonra fırın tepsisine dizilir.
3. Yıkanmış mantarlar doğranıp sıvıyağda sotelenir. İçine bol karabiber eklenip sotelenmeye devam edilir. 4. Mantarlar suyunu salıp çektikten sonra tuz ve bir paket çiğ krema ilave edilip azıcık daha pişirilir.
5. Bu mantarlı karışım tepsideki bifteklerin üzerlerine pay edilir.
6. Hepsinin üzerlerine bol kaşar peynir rendesi serpilir ve her bir bifteğin üzerine fındık tanesi kadar da tereyağ parçası konup biberle süslenir.
7. Servisten 15 dk. önce fırına verilip kaşarlar eriyene kadar pişirilir ve sıcak sıcak servis edilir.