Algida Fabrikası Gezisi

Geçenlerde Algida’nın fabrika gezisi daveti için bir e-mail aldım. Fabrika Çorlu’da, Yasir’i da alıp gitmem imkansız. Ama neler olacak, fabrika nasıl çok merak ediyordum. Bu yüzden beni temsilen eşim iki arkadaşını da yanına alarak geziye katıldı. Ben daha fazla birşey söylemeyeyim, gerisini eşimin dilinden siz dinleyin..

Algida Çorlu Seferi

24 Mayıs, 2009. Günlerden cumartesi.  Güneş en güzel hâliyle ısıtmış İstanbul’u. Kadıköy Evlendirme Dairesi’nin karşısında bir büyük otobüs saatin 9 olmasını bekliyor.

Sefere çıkanlar biliyorlar Çorlu’ya doğru yol alacaklarını ama. Ne kadar sürecek bu seyahat, nasıl geçecek vakit… bunlar muamma. Ayağını bir semtten diğer semte kıpırdatmaya bile çekinen bizler için biraz endişe yok değil.

Algida’nın yemek (vb.) blogçuları için düzenlediği Fabrika Gezisi’ne, yemekzevki.net adına iki güzel arkadaşımla katılıyorum. Katılım konusunda bize Algida’nın anlaştığı iletişim firmasının temsilcisi Aylin Hanım yardımcı oluyor.

Aracımızın içerisinde değişik simâlar mevcut. Genelde blog camiasına yabancı olduğum için tanıyamıyorum. Bir tek, arada yazılarına baktığım, bir Uno toplantısında gördüğüm Uğur Özmen’i seçebiliyorum. Carte Dor’un ürün müdürü Canan Hanım da yolcular arasında.

Otobüste program olur diye bekliyorduk fakat cep telefonlarımızın kapatılmasını rica eden bir anons dışında ses olmadı. Yer yer çocuk ağlama ve sızlamaları arasında Çorlu’yu geçip kırmızı renkli, alımlı fabrika binasına giriş yapıyoruz.

Doğrudan konfernas odasında ağırlanarak Canan Hanım ve vardiya mühendisi İsmail Hakkı Bey’den Algida’nın kurumsallığı ve fabrikadaki süreçler hakkında bilgi alıyoruz. Toplantıya katılan herkesi tatmin edecek derecede bilgi veriyor İsmail Hakkı Bey. Adeta fabrika onunmuş gibi ve her şeyi eliyle yapıyormuş gibi olaya vakıf ve sahiplenme derecesi yüksek.

Sonrasında ise işin heyecanlı kısmı başlıyor.

Beyaz tulumları giyip, fabrika içine dalıyoruz. (Merak etmeyiniz efendim, yediğiniz kornetlere fazla yanaşmadık. Açıkta duran Magnum’lara yetişemeyecek kadar uzaktık.) Hijyen prosedürlerini uygulayarak geçiyoruz asıl üretim kısmına. Burada her türlü ürünün ayrı bir üretim parkı var. Ve hepsinde ayrı bir üretim süreci görülüyor. Örneğin Magnum ile Cornetto üretim parkı birbirinden çok çok farklı. Magnum’un alüminyum folyosu bile paketlerin kontrolünde farklılık oluşturuyor. Rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki otomasyonun dibine vurulmuş. Dondurmaları dolduran, paketleyen ve donduran robotları görünce “maşallah” demeden geçemiyoruz.

Özellikle Viennetta için İsmail Hakkı Bey’den bilgi talebimiz olmuştu. Bizim üçlüyü özel olarak Viennetta bandına götürüp anlattı sağolsun. O özel tasarımın nasıl üretildiğini de kabaca görmüş olduk. O an üretim olsaydı daha güzel görecektik aslında.

Gezinin tatlı anlarından birini, henüz daha şok soğutmaya verilmemiş Vişneli Carte Dor’u tadarak yaşadık. Bir de cevizli, kaymaklı ve fındıklıyı bu şekilde test ettik. Suyu kaynağından içmek gibi, pakete yeni akıtılmış dondurmayı yemek de öyle güzel bir his yaşattı.

Fabrika gezisi, umduğumuzdan güzel ve verimli geçti. Çok şeffaf bir şekilde yenilen dondurmaların üretim üssünü bize sergilemiş oldular. Rakamlarla aram olmadığı için günde şu kadar dondurma üretiliyor vs. diyemeyeceğim. Ama o gün üretilen Magnum, Beyaz Büyü; Cornetto ise Fıstıklı idi. Her gün bir başka ürün çıkıyor bantlardan. Yatırımlar da süreklilik gösteriyor anlaşılan. Çünkü Magnum’a ait üretim sistemi 2009’da açılmış. Ayrıca bu ürünler iç pazardan öte dışarıya da gönderiliyor. Bu tesis çalıştıkça milli ihracatımıza da katkıda bulunuyor.

Üretim alanının çıkışında yine değişik dondurma ikramlarıyla ağırlandık. (Evet, yavaş yavaş dondurma kapasitemizi zorlamaya başlıyoruz.)

Şimdi ise sırada öğlen yemeğimiz var. Ben dondurma döneri gibi şeyler beklerken mangalda çevrilmiş etler yemeye başladık. Demek ki dondurma da bir yere kadar. Acıkınca yine dönüyoruz klasik mutfağımıza ve damak zevkimize. Başımızda kavak yelleri ve pamukları… Alerjisi olanların burun kaşıntılarına zirve yaptıran bir ortamdı. Ancak güzeldi, yemekler enfesti. Toplu bir hatıra fotoğrafı ve yine buzdolabından alınabilen hazır dondurmalarla atıştırma…

Artık demir alıyoruz Çorlu Tesisi’nden. Arkadaşımız Gökhan “bir daha da gelmem Çorlu’ya, Çorlu benim için bitmiştir” diyerek yüzümüzü tebessüm ettirdi. Kadıköy’e inip evimize doğru yol aldığımızda… elimizde çok şirin bir ısı muhafazalı çanta ve köpük kutu içinde birkaç dondurma vardı.

Sıcak ve hoş bir gün geçirmemizi sağlayan Algida ve Excel İletişim görevlilerine, fabrikadaki Hakkı Bey’e, Yasir’e selam söyleyenlere yemekzevki.net ailesi olarak teşekkür ederiz.

Hatice'nin Sofrası

Geçtiğimiz cumartesi günü Hatice’nin misafiriydik. Çok sevdiğim arkadaşlarımla güzel bir gün geçirdim. Hatice bize çok güzel bir sofra hazırlamıştı; menüsünde, kıymalı ve peynirli börekler, sosisli ekmekcikler, kabaklı tart, mercimek köftesi, semizotu salatası, tiramisu ve çikolatalı kurabiye vardı. Ayrıca önden ikram ettiği limonata enfesti, tarifi için hobiriks.com‘a bakabilirsiniz.
Bu güzel gün ve Yasircik için hazırladığın hediyeler için çok teşekkürler Hatice…

Halley Pasta

Elif Feyza’nın diş buğdayında en çok beğeniyi annemin yapıp getirdiği halley pasta topladı. Herkese tarifi hemen siteye ekleyeceğime söz vermiştim ama ancak şimdi fırsat bulabildim. Tarif sevgili Pelin‘e ait. Hafif ve görünümü hoş bir tatlı, ellerine sağlık annecim.

MAZLEMELER

Keki için;
5 yumurta
2 su bardağı şeker
2 çay bardağı sıvıyağ
2 çay bardağı süt
2 paket kabartma tozu
4 bardak un
1 paket vanilya

Ara kreması için;
1/2 litre süt
7 çorba kaşığı un
1 yumurta
6 çorba kaşığı şeker
1 paket vanilya
1 küçük paket labne peyniri

Sosu için;
3 su bardağı süt
5 çorba kaşığı şeker
6 çorba kaşığı kakao

Üzeri için;
Yeteri kadar hindistan cevizi

YAPILIŞI

Kek için yumurtalar şeker ile iyice çırpılır. Sıvıyağ, süt ve vanilya da ilave edilip çırpmaya devam edilir. Un ve kabartma tozu da ayrı bir kapta harmanlanıp karışıma ilave edilir ve kaşıkla karıştırılır. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dökülüp önceden ısıtılmış 175º derecelik fırında pişirilir. Sos için şeker, kakao ve süt karıştırılır. Kek soğuyunca ister su bardağıyla yuvarlaklar kesilir ister bıçakla karelere bölünür ve her tarafı sosa bulanarak buzdolabında 2 saat bekletilir. Krema için ayrı bir tencerede un, yumurta, şeker ve vanilya karıştırılır. Süt de ilave edilip kısık ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar pişirilir. Ocaktan alınıp labne peyniri ilave edilip ve karıştırılır. Buzdolabında soğumuş olan kekler bıçakla enlemesine ikiye bölünür ve aralarına hazırlanan krema sürülür. Keklerin herbiri hindistan cevizine bulanıp üzeri arzu edilen şekilde süslenir.

Diş Buğdayı

Diş buğdayı diyince Yasir’in dişi çıktı zannetmeyin. Bu diş buğdayı benim kuzenim Elif Feyza için düzenlendi, darısı başımıza inşallah. Geçen sene bu zamanları düşünüyorum da;  Elif Feyza daha minicik bir bebekti, Merve’nin de bebeği olacağını öğrenmiştim, daha Yasircik’den haber yoktu. Şimdi nasıl da değişti herşey.. Yaşadığımız onca zorluğa rağmen, şimdi mutluyuz çok şükür. İnşallah daha da güzel günler görürüz, Yasircik büyür, akıllı bir çocuk olur inşallah. Şuan hala çok ufak. Hastanedeki hallerine kıyasla şuan bana tombik görünse de gören çocuklar bile ne kadar zayıf bir bebek diye şaşırıyorlar. Ama ben Allah’a ve oğluma güveniyorum, çok güzel büyüyecek inşallah. Büyüyecek, annesi ona diş buğdayları yapacak, elinden tutup parka götürecek..

Gelelim günün menüsüne..

Klasiklerden su böreği, zeytinyağlı fasulye ve yeşil salata vardı. Diş buğdayı, buğday salatası olarak ikram edildi, içine gizlenmiş olan altın teyzeme yani Feyza’nın annesine çıktı. Adet olarak altını bulan kişi, bebeği baştan aşağı giydirirmiş. Annesi bunu zaten yapıyor 🙂 Ayrıca, kırmızı biberli patlıcan kızartması, mısır gevrekli tavuk, kremalı patates, şeker hamurlu diş şeklinde kurabiye ve halley pasta vardı.

Tarifleri en kısa zamanda ekleyeceğim. Güne ait süslemelerle ilgili ayrıntıları Merve ve Hatice’nin blogu Hobiriks‘ten takip edebilirsiniz.

Keşkül

MALZEMELER

1 lt. süt
1 su bardağı şeker
1/2 su bardağı un
1 yumurtanın sarısı
2 paket vanilya

YAPILIŞI

Bütün mazemeler soğuk süte karıştırılarak pişirilir. Sonra blendırla bir kaç dakika çırpılır ve servis kaselerine dökülüp soğuk olarak servis edilir. Arzuya göre üzerine tarçın dökülür.

Zeytinyağlı Yer Elması

MALZEMELER

1 kg yer elması
1 tane büyükçe havuç
1 tane büyükçe patates
1 tane kuru soğan
1 diş sarımsak
2 tane limon
Yarım çay bardağı zeytinyağı
1 çay bardağı su
1 çay kaşığı tuz
3 tane kesme şeker
süslemek için;
dereotu

YAPILIŞI

Yer elmalarının kabukları soyulur, diğer malzemeler hazırlanana kadar kararmaması için bir limon sıkılmış suyun içinde bekletilir. Soyulmuş yer elması, havuç ve patates kuşbaşı doğranıp bir tencereye konur, soğan ve sarımsak da doğranıp ilave edilir. Zeytinyağ, tuz, şeker, bir çay bardağı su, bir limonun suyu da ilave edilip tüm sebzeler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Soğuduktan sonra servis tabağına alınıp üzeri dereotuyla süslenir.

Sakızlı Muhallebi

MALZEMELER
1 lt süt
3 Türk kahvesi fincanı un
12 yemek kaşığı şeker
damla sakızı
2 yemek kaşığı tereyağ (ya da 1/2 paket margarin)

YAPILIŞI
Un ve şeker süte ilave edilip kaynatılır. Kaynamasına yakın damla sakızı ilave edilir. Kaynadıktan 10 dakika sonra içine tereyağ ya da da ilave edilip çırpılır. Servis kabına dökülüp soğumaya bırakılır.

Paçanga Böreği

MALZEMELER
1 adet yufka
12 büyük dilim pastırma
kaşar peynir
kızartmak için; sıvıyağ
arzu edilirse domates & sivri biber
(tarifteki malzeme miktarı ikram edilecek kişi sayısına göre artırılabilir)

YAPILIŞI
Yufka önce dört eşit parçaya bölünür. Herbir parça tekrar üçe bölünerek 12 eşit üçgen elde edilir. Yufkanın geniş kenarına birer dilim pastırma ve kaşar peyniri konarak sigara böreği sarar gibi sarılır. Arzuya göre böreklerin içine küp küp doğranmış domates ve sivri biber de konabilir. Börekler kızgın sıvıyağda kızartılıp servis edilir.

Yeni Doğan Kurabiyeleri

Oğlumuz 58 gün boyunca kaldığı yoğun bakımdan 10 gün önce çıktı. İki ay boyunca yaşadığımız bu zorlu süreçte bize destek olan ailelerimize, arayan ve ziyaretimize gelen dostlarımıza, zamanında verdiği doğru kararla her şeyin yoluna girmesine vesile olan doktorum Mehtap Yazıcıoğlu‘na, bebeğimin doğduğu andan itibaren yanında olup, itinayla ilgilenen Dr. Cihan Berkarda‘ya, her gün bizi yoğun işlerinin arasında güleryüzle kabul eden yoğun bakım ünitesi hemşirelerine ve son olarak da dün bebeğimizin ameliyatını başarıyla gerçekleştiren Dr. Mustafa Akman‘a çok teşekkür ediyoruz. İnşallah bundan sonra oğlumuz evinde daha da çabuk toparlar ve normal gelişim seyrini yakalar.

Araba ve ayak şeklindeki şeker hamurlu kurabiyeleri de annem yaptı. Tarif sevgili Burçin’den.. Anneannemize çok teşekkürler..

MALZEMELER
250 gram tereyağı (oda sıcaklığında)
1 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
4 yemek kaşığı kakao
4 su bardağı un
½ su bardağı nişasta
1 çimdik tuz
1 çay kaşığı karbonat

YAPILIŞI
Oda sıcaklığındaki tereyağ ve şeker mikser ile krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Yumurta da eklenip biraz daha çırpılır. Birlikte elenen kuru malzemelerin tamamı da ilave edilerek yoğrulur. Hamur yarım saat buzdolabında dinlendirildikten sonra un serpilmiş bir yüzeyde merdaneyle açılarak arzu edilen şekildeki kalıplarla kesilir. Kurabiyeler yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilerek önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında 10-12 dakika kadar pişirilir. Kurabiyeler soğuduktan sonra şeker hamuru da ayrı bir yerde incecik açılarak aynı kalıplarla kesilir. Arzu edilirse harfli kalıplarla üzerine yazı veya tarih yazılır. Kurabiyelerin üzerine çok az bal sürülerek hamurlar kurabiyelerin üzerlerine yapıştırılır.

Yalancı İçli Köfte (Çin Böreği)

MALZEMELER

1 kg. yufka
2 yumurta
1/2 kilo yoğurt
iç malzemesi;
1/2 kilo kıyma
1 su bardağı ceviz
1 çay bardağı kısrılık bulgur
1 kuru soğan
tuz, karabiber, pulbiber, köfte baharı
dolmalık üzüm
dışı için;
yumurta
galeta unu
kızartmak için;
sıvıyağ

YAPILIŞI

Önce yağsız olarak kıyma ve soğan iyice kavrulur. İçine sıcak suda şişirilmiş bulgur ilave edilir. Dövülmüş ceviz, köfte baharı, karabiber, pulbiber, tuz ve dolmalık üzüm de eklenerek böreğin içi hazırlanmış olur.
Bir yufka yayılıp üzerine çırpılmış yoğurt ve yumurta karışımından sürülür. Yufka ikiye katlanıp üçgen şeklinde altı parçaya bölünür. Bölünmüş parçaların geniş kısmına kıymalı iç malzemeden konup yufkanın kenarları içine kıvrılarak çok sıkı olmamak şartıyla sarılır. Kalan yufkalara aynı işlem uygulanır. Börekler önce çırpılmış yumurtaya sonra da bolca galeta ununa bulanıp kızgın yağda kızartılır.

Bu böreğin bulunduğu menü için tıklayın.