Yıllar öncesine dönecek olsam, hangi zamanda yaşamak isterdim diye düşündüğümde; aklıma hemen Osmanlı zamanı geliyor. Kıyafetler, yemekler, ince fikirli kibar beyfendiler, hanımefendiler, herşey masal gibi sanki.. Bu reçete de ta o zamanlardan. Bizim fakirhanede pek sevildi beyler tarafından. Benim damak tadıma pek hitap ettiğini söyleyemem. Hatta sırf bu sebepten yayınlamasam bu reçeteye haksızlık etmiş olur muyum diye düşünürken, dolabı açtığımda sadece iki kase kaldığını görünce tamam dedim; vakit bu lezzeti herkese duyurma vaktidir.
Ben de bu reçeteden Beyza Hanım sayesinde haberdar oldum. Tekrar teşekkürler..
MALZEMELER
4 su bardağı süt (bana kıvamı koyu gelince biraz daha ilave ettim)
1 kahve fincanı toz badem
1 kahve fincanı toz Antep fıstığı
250 gr. toz şeker
4 yemek kaşığı nişasta
1 fincan pirinç unu
süslemek için; ½ fincan toz hindistan cevizi
YAPILIŞI
Süt şekerle beraber kaynatılır. İçine toz badem ve toz Antep fıstığı ilave edilip, bir süre daha kaynatılır.
(toz badem için; kaynar suda beklettiğiniz bademleri kolayca soyup, rondodan geçirebilirsiniz, ya da havanda dövebilirsiniz.)
Daha sonra, pirinç unu ve nişasta da eklenip ve koyulaşıncaya kadar aynı yönde olmak üzere sürekli karıştırılır. (bu noktada benim topaklanma sorunum oldu. sıcak süte toz malzeme ilave edildiği için olabilir. çözüm olarak aklıma, soğukken hepsini şekerle beraber süte karıştırmak geliyor. sizler ne önerirsiniz?) Nişastanın kokusu gidene kadar bu işleme devam edilir. Piştikten sonra kaselere boşaltılıp ve üzeri Hindistan cevizi ve Antep fıstığı ile süslenerek servis yapılır.