çay saati

Untitled

Bu sofrayı, twitter vesilesiyle tanıştığım kevser abla ve gülsev abla için hazırladım.. İki yemek ustasını ağırlarken heycanlanmadım desem yalan olur 😉 Neyseki annemin yardımlarıyla içime sinen bir sofra oldu..
Evime gelip güzel sohbetleriyle soframa konuk oldukları için tekrar teşekkürler..

menü:
peynirli zarf börek, dereotlu patatesli poğaça
kuru patlıcan&biber dolması
zeytinyağlı ayvalı kereviz
yeşil salata
yufka çanağında jülyen sebze salatası
çatal
incirli kurabiye
ceviz kurabiye
kupta tiramisu

Annelik üzerine birkaç mesele…

IMG_1623

Belki sosyal medya üzerinden haberi olanlar vardır, ben ikinci kez anne oldum hamdolsun. Abimiz gibi Salih de bir süre yoğun bakımda kaldı. Tabi onun gibi iki ay değil, 15 gün.. Şimdi geçtiği için şükrediyorum ama o günler gerçekten benim için çok zordu. İnsanın doğurduğu çocuğuna 15 gün elini sürememesi, hergün sadece iki dk gördükten sonra yüzünü unutması iç sızlatan birşey. Yoğun bakımın kapısında beraber beklediğimiz ailelere bakınca kendi halimden şikayet etmeye utanır oldum. Beterin beteri var.. Allah hastane köşelerinde derman arayanların yardımcısı olsun.

Şimdi Salih üç aylık, şükürler olsun sağlığı iyi durumda.

Her zaman ikinci çocuğun daha kolay büyüdüğünü söyler dururlardı, doğruymuş. Öncelikle sizi nelerin beklediğini bildiğiniz için sizi zorlayan her durumda şaşkına dönmüyorsunuz. İlk çocuk bir anda özgür hayatınıza engel olunca hafif bir şaşkınlık oluyor. Yasir için 8 ay boyunca sütü sağarak verdiğimi düşünürsek, özgürlüğümün nasıl engellendiği biraz olsun anlaşılır. Süt sağma üç saatte bir yaptığım bir saat süren bir işti, iki saatte bir de yarım saat süren besleme işim vardı. Aralarda alt açmalar, uyutma çalışmaları ve şanslıysam yemek yeme.. Huf, yazarken yoruldum. 🙂

Yasir’de hep sütü sağmaya odaklandığım için onun her ağlamasını kendime engel olarak algılıyordum. Aslında fedakarlık yapıyordum ama istediğim hep sağabilmek için kendime zaman ayırabilmekti. Bu düşünce sağma işi sona erdiğinde de devam etti farkında olmadan. Çocuk bana engel oluyor düşüncesi aslında kolay olan işleri bile zorlaştırıyor, insan hiçbir şeyden zevk alamaz hale geliyor.

Bu sefer bu düşünce yapısından uzaklaşmaya çalışıyorum. Ne zaman ki işlerin arasında çocuk bakmak yerine, çocuk bakmanın arasında işlere vakit ayırmaya odaklandım, o zaman huzur buldum. Yeni bebekli insanların en az üç yıl kendilerine belki hiç zaman ayıramayacaklarını kabullenmesi gerekiyor. Tabi ki öyle olmuyor ama beklenti içinde olmamak sonradan önümüze çıkan güzelliklere daha fazla kıymet vermemize sebep oluyor. Ama insan hep kendi özel zamanının beklentisi içinde olunca, aralarda hediye gelen minik zamanlar bile gözüne az görünüyor, mutlu olamıyor.

Bir anne önce bencil düşünce yapısından kurtulmalı. Bugün dışarı çıkamadım, iki dk oturamadım, bana hiç rahat vermedi demek yerine empati yapmalı; çocuğum rahat edemedi, bugün bir sıkıntısı vardı demeli.

Bu durumda babalara da çok iş düşüyor. Kendini çocuklara dayan eşine merhametle yaklaşıp yardım talebinde bulunan bir baba, huzurlu bir anne demek. Çocuk işi annenin görevi deyip kenara çekilmek, anneyi çocuklarına karşı sabırsız ve hırçın yapıyor.

Bu yazı kendi açımdan bir özeleştiri yazısı aslında. Kendimde bu farkındalığı canlı tutmak istiyorum. Bu sefer anneliğin ve bebeğin en güzel zamanlarının tadını çıkarmaya odaklanmak istiyorum. Uykusuz gecelere, az gelen süte, eve tıkılıp kalmaya ah vah edip güzel anları kaçırmak istemiyorum. Çünkü günler çok hızlı akıp geçiyor, anne olmak çok büyük bir nimet ve ben şikayet edip şükürsüz olmaktan korkuyorum.

Annelik üzerine birkaç mesele…

IMG_1623

Belki sosyal medya üzerinden haberi olanlar vardır, ben ikinci kez anne oldum hamdolsun. Abimiz gibi Salih de bir süre yoğun bakımda kaldı. Tabi onun gibi iki ay değil, 15 gün.. Şimdi geçtiği için şükrediyorum ama o günler gerçekten benim için çok zordu. İnsanın doğurduğu çocuğuna 15 gün elini sürememesi, hergün sadece iki dk gördükten sonra yüzünü unutması iç sızlatan birşey. Yoğun bakımın kapısında beraber beklediğimiz ailelere bakınca kendi halimden şikayet etmeye utanır oldum. Beterin beteri var.. Allah hastane köşelerinde derman arayanların yardımcısı olsun.

Şimdi Salih üç aylık, şükürler olsun sağlığı iyi durumda.

Her zaman ikinci çocuğun daha kolay büyüdüğünü söyler dururlardı, doğruymuş. Öncelikle sizi nelerin beklediğini bildiğiniz için sizi zorlayan her durumda şaşkına dönmüyorsunuz. İlk çocuk bir anda özgür hayatınıza engel olunca hafif bir şaşkınlık oluyor. Yasir için 8 ay boyunca sütü sağarak verdiğimi düşünürsek, özgürlüğümün nasıl engellendiği biraz olsun anlaşılır. Süt sağma üç saatte bir yaptığım bir saat süren bir işti, iki saatte bir de yarım saat süren besleme işim vardı. Aralarda alt açmalar, uyutma çalışmaları ve şanslıysam yemek yeme.. Huf, yazarken yoruldum. 🙂

Yasir’de hep sütü sağmaya odaklandığım için onun her ağlamasını kendime engel olarak algılıyordum. Aslında fedakarlık yapıyordum ama istediğim hep sağabilmek için kendime zaman ayırabilmekti. Bu düşünce sağma işi sona erdiğinde de devam etti farkında olmadan. Çocuk bana engel oluyor düşüncesi aslında kolay olan işleri bile zorlaştırıyor, insan hiçbir şeyden zevk alamaz hale geliyor.

Bu sefer bu düşünce yapısından uzaklaşmaya çalışıyorum. Ne zaman ki işlerin arasında çocuk bakmak yerine, çocuk bakmanın arasında işlere vakit ayırmaya odaklandım, o zaman huzur buldum. Yeni bebekli insanların en az üç yıl kendilerine belki hiç zaman ayıramayacaklarını kabullenmesi gerekiyor. Tabi ki öyle olmuyor ama beklenti içinde olmamak sonradan önümüze çıkan güzelliklere daha fazla kıymet vermemize sebep oluyor. Ama insan hep kendi özel zamanının beklentisi içinde olunca, aralarda hediye gelen minik zamanlar bile gözüne az görünüyor, mutlu olamıyor.

Bir anne önce bencil düşünce yapısından kurtulmalı. Bugün dışarı çıkamadım, iki dk oturamadım, bana hiç rahat vermedi demek yerine empati yapmalı; çocuğum rahat edemedi, bugün bir sıkıntısı vardı demeli.

Bu durumda babalara da çok iş düşüyor. Kendini çocuklara dayan eşine merhametle yaklaşıp yardım talebinde bulunan bir baba, huzurlu bir anne demek. Çocuk işi annenin görevi deyip kenara çekilmek, anneyi çocuklarına karşı sabırsız ve hırçın yapıyor.

Bu yazı kendi açımdan bir özeleştiri yazısı aslında. Kendimde bu farkındalığı canlı tutmak istiyorum. Bu sefer anneliğin ve bebeğin en güzel zamanlarının tadını çıkarmaya odaklanmak istiyorum. Uykusuz gecelere, az gelen süte, eve tıkılıp kalmaya ah vah edip güzel anları kaçırmak istemiyorum. Çünkü günler çok hızlı akıp geçiyor, anne olmak çok büyük bir nimet ve ben şikayet edip şükürsüz olmaktan korkuyorum.

Yeşil Zeytin Salatası

Untitled

Şubat ayı aile kahvaltımızda teyzeme giderken yapıp götürdüğüm pratik bir kahvaltı salatası… Tarifi kevserin mutfağı blogundan aldım.

MALZEMELER

1 kase biberli yeşil zeytin
taze soğan (ben kullanmadım)
maydonoz
dereotu
1 çay bardağı iri kıyılmış ceviz
konserve mısır

sosu için;
pulbiber
kekik
sumak
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı nar ekşisi

YAPILIŞI

Zeytinler dilimlenip, kıyılmış yeşilliklerle karıştırılır. Ceviz de ilave edilir. Sos için olan malzemeler de karıştırılıp salataya dökülür. Mısırla süslenen salata soğuk olarak servis edilir.

 

çay menüsü

Untitled

Şubat ayında arkadaşlarım Neslihan, Arzu ve tatlı çocukları Alara ve Asaf bebeğimi görmek için gelip evimizi şenlendirdiler. Bu güzel günün menüsü ise şöyleydi;

Top top köfte,
Domates soslu mantarlı arpa şehriye pilavı,
Peynirli midye börek,
Yeşil salata,
Zeytinyağlı ayvalı kereviz,
Ispanaklı rulo salata,
ve
Karamelli muhallebi,
Islak kurabiye..
Untitled

çay menüsü

Untitled

Şubat ayında arkadaşlarım Neslihan, Arzu ve tatlı çocukları Alara ve Asaf bebeğimi görmek için gelip evimizi şenlendirdiler. Bu güzel günün menüsü ise şöyleydi;

Top top köfte,
Domates soslu mantarlı arpa şehriye pilavı,
Peynirli midye börek,
Yeşil salata,
Zeytinyağlı ayvalı kereviz,
Ispanaklı rulo salata,
ve
Karamelli muhallebi,
Islak kurabiye..
Untitled

Sürpriz Bebek Geliyor Partim

IMG_1674

2013 Kasım ayında doğumuma bir ay kalmışken ailem ve arkadaşlarım bana sürpriz bir baby shower (bebek geliyor partisi) yaptılar. Bazı hareketlerinden bir sürpriz hazırlığı içinde olduklarını az çok tahmin etmiştim ama sormaya da çekiniyordum. Ya bir de parti yoksa? O gün Merve, arkadaşına bir pastayı yapmayı göstereceğini söyledi ve sonrasında da çay içeriz diye beni de çağırdı. Annemin garip bir şekilde beni sürekli oyalamasından şüpheleniyorum ama Merveyle telefonda konuşunca bütün şüphelerim son buluyordu çünkü o istersen gel modundaydı.. Sonunda kapıya geldik, bir de bakarım ki kapıda Yasir’in resmi var. Kapı açıldı ve sürprizzz çığlıklarıyla ben göz yaşlarına boğuldum. 🙂 Süper bir gizlilik içinde annem en sevdiklerimi çağırmış. Gizli gizli telefonumdan arkadaşlarımın numaraları alınmış, herkes ayarlanmış. Günler önce babamla beraber eminönüne gidip süsler almışlar. Bir gün öncesi Merve’ye gidip beraber evi süslemişler. Ben de bir kaç gün önce onlardan habersiz eminönüne gidip şunlardan alsak mı diye, onların zaten almış olduğu süsleri gösteriyordum. 🙂

Ez PHOTOGRAPHY_20

Konsept rengi alışılmışın dışında bir renk olarak sarı-griydi. Daha önceki konuşlarımızda Merve’ye hastane süslemeleri için bu renkleri beğendiğimi söylemiştim, unutmamış.

Gelen herkesin birşeyler yapıp getirdiği muhteşem soframız..

Ez PHOTOGRAPHY_2

Tatlı büfesi..

Ez PHOTOGRAPHY_4

Nefis limonata..

Ez PHOTOGRAPHY_9

Emel’in yaptığı leziz acıbademler..

Ez PHOTOGRAPHY_88

Hatice’nin limonlu cheesecakei..

Ez PHOTOGRAPHY_90

Merve’nin şeker hamurlu fırfırlı pastası..

Ez PHOTOGRAPHY_89

Macaronlar, ceviz kurabiye ve trufflar..

Ez PHOTOGRAPHY_87

Olmazsa olmaz, tuzlu minikler..

Ez PHOTOGRAPHY_95

Annemin pinterest keşiflerinden biri, çikolata ve sakızlı bonbonlar..

IMG_1685

Arkadaşlarımın çocuklarının fotoğrafları ve kardeş için mesajları..

Ez PHOTOGRAPHY_86

ve bir de buraya ekleyemediğim güzel arkadaşlarımın gülen yüzleri vardı o gün bana eşlik eden..
Bu tarz adetleri batı icadı diye eleştirenler olabilir ama o gün ben öyle bir pozitif enerjiyle döndüm ki eve, gerçekten lohusalık bana vız gelir dedim. Canım arkadaşlarımın o gün bana aldıkları şahane hediyeler hep elimin altında, kullandıkça onları ve bu güzel günü anıyorum. Allah hepsinden razı olsun, beni çok mutlu ettiler. Ayrıca o gün fotoğraflarımızı çeken arkadaşım Elif’e de çok teşekkürler. Bu yazıyı güzelleştiren fotolar onun elinden.
Başta annem, babam, Merve ve Hilal teyzem olmak üzere, o gün gelip benim yanımda olan bütün arkadaşlarıma çok çok teşekkürler, iyiki varsınız..